Bilgisayar tarihi
Bilgisayar, en basit bakış açısıyla bir
matematiksel işlemci, yani hesap aracıdır. Bazı kaynaklarda basit hesap makinesi olan abaküs, ilk bilgisayar olarak tanımlanmaktadır.
1671'de Gottfreid Wilhelm von Leibniz (Almanya) tarafından
tasarlanan gelişmiş hesap makinesi, ancak 1694 yılında hayata geçirilebilmiş olup,
özel dişliler aracılığıyla dört işlemi yapabiliyordu. Ancak Pascal ve Leibniz tarafından
yapılan bu aygıtlar yaygın kullanım alanı bulamamışlardır.
Ticari anlamda kullanılabilen ilk mekanik hesap makinesi 1820 yılında Charles Xavier
Thomas tarafından yapılmıştır. Charles Babbage ise, uzun araştırmalar ve bir kaç
denemeden sonra buharla çalışan otomatik hesap makinesini 1823 yılında yapabilmiştir.
Asıl
büyük ilerlemenin öncesini Howard Hathaway Aiken, 1937'de Mark 1 adını verdiği bilgisayarda
yarı elektronik devreler kullanmakla hazırlamıştır. Yavaş olduğu halde, tam otomatik olarak çalışması
ve uzun işlemleri çözebilmesi ona büyük avantaj sağlıyordu.
İkinci Dünya Savaşı sürecinde, ordunun daha hızlı
bilgisayarlara gereksinim duyması, bilgisayar tarihinde bir devrim yaratan ENIAC'ın
yapılmasına sebep olmuştur. ENIAC, J. Presper Eckert ve John W. Mauchly ekibiyle 1945
yılında yapıldı. En büyük özelliği; elektron tüpleri (bugünkü çiplerin atası) ve
RAM (Random access memory) bellek kullanılması olmuştur. Tasarlanmış programları
çalıştırabilme özelliğiyle ENIAC, geniş bir ev kadar yer kaplıyor
ve saatte yaklaşık 180 kW elektrik harcıyordu. ENIAC'ın ardından kısa ömürlü olan
ve DEVAC adı verilen bilgisayar ve, ticari anlamda satışa sunulan ilk bilgisayar
olan UNIVAC'ın yapılması, 1952 yılına dek sürmüştür.
; 1960'lı yıllardan sonra elektron tüplerinin yerini
önce transistörler, daha sonra da yüzlerce transistörün birleşimi olarak ifade edilebilecek
entegre devreler almıştır. Bugün bilgisayar teknolojisinde kullanılan mikroçipler
ise, bir çok entegre devrenin birleştirilip küçültülmüş halidir.
Bilgisayarların çalışma prensibi; matematiksel
işlem temeline dayanır.
Bilgisayara veri girişi işlemlerinde, günlük hayatta kullanılan harf ve rakam gibi
sembollerden yararlanılır. Bilgisayar bunları kendi anlayacağı şekle dönüştürür,
bilgisayarda kapasite depolama birimi byte olarak ifade edilir.
Çeşitli programlama dilleri ile hazırlanmış olan yazılımlar
sayesinde, bir çok alanda kullanılabilmektedir. İnternetin insan hayatına girip
yaygınlaşmasıyla bilgisayarın önemi daha da artmıştır. Güncel bilgisayarlar kişiselleşerek
Personal Computer (PC) adını alarak, cebe sığacak kadar küçülmüş ve hızları büyük
aşamalar kaydetmiştir.
Elektrik-elektronik alanındaki hızlı gelişmeler ve bilgisayarların ticari amaçla
kullanılmaya başlanması, bilgisayar alanındaki çalışmaları ve gelişmeleri inanılmaz
ölçüde artırarak günümüze kadar gelinmiştir.Gelişen teknolojiyle birlikte bilgisayar
fiyatları da giderek düşmektedir.Bundan da elbetteki en çok biz sıradan bilgisayar
kullanıcıları karlı çıkmaktayız.
Bir bilgisayar iki temel birimden oluşur:
Donanım:
Bilgisayarın gözle görülen birimlerden olup klavye, ekran, maus, yazıcı, kablolar,
kasa, elektronik devreler ve benzeri kısımlardan oluşur. Bir bilgisayarın donanım
sistemini oluşturan temel birimler şunlardır: Aritmetik ve mantık birimi, kontrol
birimi, bellek, giriş ve çıkış birimleridir.
Yazılım:
Bilgisayarın donanımını kullanabilmek ve bilgisayarı çalıştırabilmek için kullanılan
programlar topluluğudur.
Bilgisayarın elektronik
birimleri kasanın içinde bulunur. Kasaların bazıları dik, bazıları da yatay olarak
tasarlanmıştır. Kasanın, bilgisayar parçalarının yerleştirebileceği büyüklükte olması
gerekir.
Bu 2 temel birimin yanında bunlara ek olarak Network birimi de daha sonradan ortaya
çıkmış olup birden fazla bilgisayar arasındaki iletişimi sağlama işine yönelik teknikleri
bünyesinde barındırır.