Türkiye'de Göller ve Oluşumları
Coğrafya Türkiyede Göller ve Oluşumları

Bu dersimizde Türkiye'deki Göller ve Oluşumları, Türkiyedeki Göller nasıl oluşmuştur, türkiyedeki göl çeşitleri, Türkiyenin gölleri nasıl oluşmuştur gibi konuları ele alacağız.
Çeşitli tipte oluşmuş çanaklarda veya çukurlarda birikmiş sulara
göl denir. Ülkemizdeki toplam göl alanları 10 bin km^ kadardır.
Bunlar doğal göller ve baraj gölleridir. Doğal göllerimiz; yerli
kaya üzerinde oluşmuş tektonik, karstik, volkanik ve buzul gölleri
ile herhangi bir nedenle bir setin gerisinde oluşmuş set gölleri
olmak üzere farklı gruplarda toplanırlar. Set göllerimizin kıyı set
gölleri (lagün), volkan set gölleri, alüvyon set gölleri, heyelan
set gölleri gibi birçok çeşidi vardır.
Yurdumuzdaki göller Akdeniz, Marmara, iç Anadolu ve Doğu Anadolu
bölgelerinde toplanmıştır. Ege, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu
bölgeleri doğal göller bakımından oldukça fakirdir.
Göllerimizin seviyeleri birbirinden farklıdır. Bunların bir kısmı
neredeyse deniz seviyesinde (Küçük Çekmece, Köyceğiz), bir kısmı da
çok yüksek düzeylerde bulunur (Süphan dağı üzerinde Aygır Gölü).
Göllerimizin bir kısmı bir gideğenle dışarıya akışlıdır. Bu
göllerimizin suları tatlıdır (Hazar gölü, Çıldır Gölü, Eğirdir Gölü,
İznik Gölü, Kuş Gölü). Kapalı havza niteliğinde olup dışarıya akışı
olmayan göllerimizden Tuz Gölü'nün suyu tuzlu, Van Gölü'nün ise
sodalıdır.
Göllerimizin derinlikleri de değişiktir. Tuz Gölü 1-2 m ile en az
derinliğe; Van Gölü ise 451 m ile en fazla derinliğe sahip olan
gölümüzdür.
Ayrıca oluşumları itibariyle göllerimiz değişik genişliklerde
bulunur. Örneğin; 1 km2den daha küçük alanlı birçok gölümüz olduğu
gibi (İç Anadolu'daki obruk gölleri), en geniş ve en büyük gölümüz
3712 km2 alana sahip Van Gölü'dür.
Göllerimiz oluşumlarına göre şöyle sınıflandırılabilir:
1. DOĞAL GÖLLER
Bunlar; tektonik göller, karstik göller, volkanik göller, buzul
gölleri ve set gölleridir. Bunlardan birkaçının özelliğini birden
gösteren göllerimiz de vardır (Yeniçağa Gölü, Abant gölü, Eğirdir
Gölü).
a. Tektonik Göller
Faylanmalar sonucunda tektonik kökenli çanaklarda gelişmiş
göllerdir. Ülkemizin jeolojik yapısı gereği birçok gölümüzün oluşumu
bu gruba dahil edilir. Büyük çoğunluğu fay hatlarına
yerleşmişlerdir. Büyük göllerimiz daha çok tektonik yapıya sahiptir.
Sapanca, İznik, Ulubat ve Kuş gölleri Güney Marmara Bölümü'ndeki
çöküntü alanlarında bulunur. Suları tatlıdır. Ege Bölgesi'ndeki
Simav Gölü de bir tektonik gölümüzdür. Akdeniz Bölge-si'nin
kuzeybatısındaki Göller Yöresi'nde yer alan Beyşehir, Suğla,
Eğirdir, Kovada, Burdur, Acıgöl tektonik çanaklarda bulunur. Burdur
ve Acıgöl birer kapalı havza olup suları tuzludur. İç Anadolu
Bölgesi'ndeki Tuz, Akşehir, Eber, Ilgın, Seyfe ve Tuzla gölleri
tektonik karakterli, suları tuzlu olan kapalı havza gölleridir. Doğu
Anadolu'da Dicle nehrine kaynak oluşturan Hazar Gölü tektonik bir
gölümüzdür. Kuzey Anadolu'da yer alan Lâdik, Çağa Melen gölleri
birer çöküntü alanında bulunan tektonik göllerimizdir.
b. Karstik Göller
Karstik göller, en çok kireç taşlı alanlarda görülür. Bu göller
kireç taşlarının çözünmesi ve çökmesiyle oluşmuştur. Özellikle
Akdeniz Bölgesi'nin Göller Yöresi'ndeki Salda ve Yarışlı gölleri
tipik karstik göllerimizdir. Ayrıca bu yöredeki Eğirdir, Kovada,
Beyşehir ve Suğla göllerinin oluşumunda tektonik ve karstik süreçler
birlikte etkili olmuştur. Bunlardan başka İç Anadolu Bölgesi'nde Tuz
Gö-lü'nün güneyindeki Obruk Platosu üzerinde içlerinde su da bulunan
birçok obruk bulunur (Kızören Obruğu). Sivas'ın doğusundaki jipsti
arazide ise birçok karstik göl vardır (Hafik Gölü).
c. Volkanik Göller
Türkiye'deki volkanik dağlar üzerinde görülen küçük çaptaki
göllerdir. Bu göllerimiz volkanik etkinlikler sonucu Üçüncü Zaman
(Mezozoik) ve Dördüncü Zaman (Kuaterner)da, volkan konilerinin
ağızlarındaki kraterlerde oluşmuşlardır. Van Gölü batısındaki Nemrut
volkan konisi üzerinde yer alan Nemrut Gölü, ayrıca Göller
Yöresi'nde İsparta Akdağ üzerindeki Gölcük, volkan konisi ağzında
oluşmuş krater gölleridir. Yine Doğu Anadolu'da Süphan dağının
doğusundaki Aygır Gölü bir başka krater gölüdür.
İç Anadolu Bölgesi'nde iki maargölü bulunmaktadır. Bunlardan biri
Nevşehir'deki Acıgöl ile Karapınar'ın doğusundaki patlama çukuruna
yerleşmiş olan Meke Gölü (Tuzlagöl)'dür. Halka şeklindeki Meke
Gölü'nün içinde birçok patlama konisi vardır. Bunların en büyük
patlama konisinin ağzında da yağışlı zamanlarda göle dönüşen küçük
bir krater gölü bulunur (Şekil 6).
Nevşehir'deki volkanik
kökenli maar göllerinden Acıgöl ve geride Göldağı volkan konisi
ç. Buzul Gölleri
Doğu Anadolu Bölgesi'nde Buzul, Bingöl, Mercan dağları; Doğu
Karadeniz Bölümü'nde Kaçkaı ve Üçdoruk dağları; Akdeniz Bölgesi'nde
Bolkar ve Aladağlar gibi yüksek dağlarımız üzerinde buzu gölleri
görülür. Bunlar, buzul aşındırması sonucun da oluşan ve sirk adı
verilen çanaklara suların dol masıyla oluşmuş küçük göllerdir. Küçük
Çaplı ol duklarından tam bir özellik taşımazlar.
d. Set Gölleri
Ülkemizde dalga, akıntı ve akarsuların işlevle riyle ya da kütle
hareketleri ve volkanik etkinlikleı le oluşmuş birçok set gölü
bulunur..
Kıyı set gölleri (lagünler): Koyların ve körfezlerin önünün
dalga ve akıntılarla taşınan kum, çakıl gibi malzemelerle birikerek
setlenmesiyle oluşmuş göllerdir. Kıyı set göllerine lagün de
denilir. Delta kenarlarında oluşan göller de bu sınıflama içinde yer
alır. Ülkemizdeki en tipik örnekleri Marmara Bölgesi'nin kuzeyinde
oluşmuş Küçük Çekmece, Büyük Çekmece ve Durusu gölleridir. Çukurova
deltasında oluşmuş Akyatan ve Akyayan gölleri ile Bafra deltasındaki
Balık Gölü, Büyük Menderes deltasındaki Dil Gölü kıyının
setlenmesiyle oluşmuş lagünlerdir.
Alüvyon seti gölleri (vadi kenarı gölleri):
Akarsu vadilerinde akarsuların getirdiği çakıl, kum gibi malzemeleri
biriktirmesi ile oluşmuş göllerdir. Dalaman Çayı'nın batısındaki
Köyceğiz Gölü, Büyük Menderes deltasının güneyindeki Bafa Gölü,
Meriç deltası doğusundaki Gala Gölü, Gediz Vadi-si'ndeki Marmara
Gölü, alüvyonların setlemesiyle oluşmuş vadi kenarı göllerine
ülkemizde tipik örnekler oluştururlar.
Volkanik set gölleri: Volkanlardan çıkan lâvların bir vadinin
veya bir çukurluğun önünü kapatması sonucunda oluşmuş göllerdir.
Murat Nehri havzasının yukarı kesimini oluşturan alan, Nemrut
Volkanı'nın püskürmesiyle çıkan lâvlarla setlene-rek Van Gölü
oluşmuştur. Havzanın Muş Ovası ile de ilişkisi kesilmiştir.
Dolayısıyla kapalı bir havza konumuna geçmiştir. Van Gölü,
havzasındaki tektonik etkinliğe dayalı ve zaman zaman yağışlı
dönemlerin de etkisiyle taşarak göl düzeyi alçalıp yükselmektedir.
Göl çevresindeki kayaların volkanik kökenli olmasından dolayı suları
sodalıdır. Van Gölü'nün doğusundaki Erçek Gölü, kuzeybatısındaki
Nazik Gölü ve Bulanık Gölü; Büyük Ağrı Da-ğı'nın batısındaki Balık
Gölü, Ardahan'ın doğusundaki Çıldır Gölü ülkemizdeki diğer volkanik
set gölleridir.
Heyelan gölleri (heyelan set gölleri): Akarsu vadilerinin heyelan
sonucu kapanması ile oluşmuş göllerdir. Erzurum kuzeyindeki Tortum
Gölü, Trabzon'daki Sera ve Uzungöl, Reşadiye-Fatsa arasındaki Zinav
Gölü, Bolu'daki Abant gölü ve Yedigöller, Adapazarı Akyazı'daki
Sülüklü Göl, Ordu'daki Gaga Gölü, Amasya'nın kuzeydoğusundaki
Bora-bay Gölü ülkemizdeki tipik heyelan gölleridir. Anadolu'nun
kuzeyindeki dağlık alanlarda heyelan göllerinin oluşmasının birçok
nedeni vardır. Buralarda yıllık yağış miktarının fazla olması, dik
yamaçlı vadilerden yapılarına su alınca çabuk kayganlaşan ve yer
kaymalarına neden olan volkanik kayalardan oluşmaları bu nedenlerin
bazılarıdır (Şekil 7).
Şekil 7: Soğanlı Dağlan
üzerinde oluşmuş bir heyelan sel gölü olan Uzungöl
2. BARAJ GÖLLERİ
Akarsu vadilerinin dar ve derin boğazlar oluşturduğu yerlerde,
önlerinin (insanlar tarafından) yapay olarak kapatılması sonucunda
oluşan göllerdir. Sulama ve elektrik enerjisi gereksinimi, sanayi
suyu sağlama, taşkın kontrolü gibi amaçlarla baraj ve göletler
yapılmıştır. Örneğin Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında
birçok baraj yapımı plânlanmıştır. Bir kısmının yapımı hâlen
sürmektedir (Dicle nehri üzerinde Kralkızı ve Dicle barajları gibi).
Yurdumuzda Kızılırmak üzerinde Hirfanlı, Ke-sikköprü, Kapulukaya,
Altınkaya; Yeşilırmak üzerinde Hasan Uğurlu, Suat Uğurlu ve Almus;
Dicle üzerinde Devegeçidi; Fırat nehri üzerinde Atatürk, Karakaya,
Keban, Sakarya nehri üzerinde Hasan Polatkan, Gökçekaya; Büyük
Menderes üzerinde Adıgüzel ve Kemer; Gediz üzerinde Demirköprü;
Seyhan üzerinde Seyhan; Ceyhan üzerinde Aslan-taş; Manavgat üzerinde
Manavgat ve Oymapınar baraj gölleri yapılmıştır (Şekil 8).
Şekil 8 : Fırat nehri
üzerindeki Atatürk Baraj Gölü'nden bir görünüm.
Sonuç olarak baraj
göllerimiz, ülkemizdeki içme ve sulama suyu sağlama, su ürünleri
üretimi, elektrik üretimi, dinlenme ve spor rekreasyon, turizm ve
ulaştırma bakımından çok büyük öneme sahiptirler. Ancak diğer
alanlarda, örneğin akarsu-larımızda olduğu gibi, göllerimiz de çevre
yerleşim birimleri ve sanayi tesislerimiz tarafından hızla
kirletilmektedir. Bu nedenle, zaman kaybetmeden göllerimizin
kirletilmesi önlenmelidir.
Diğer Coğrafya Notları, Testleri ve Videoları için Tıklayınız
|