Türkiye'nin Akarsuları
Coğrafya Türkiye'nin Akarsuları
>

Bu dersimizde türkiyenin akarsuları ve özellikleri, türkiyenin akarsuları haritası, türkiyedeki akarsular isimleri, türkiyedeki akarsular ve dmküldükleri yerler, türkiyedeki akarsular nelerdir gibi konuları ele alacağız.
Ülkemiz akarsularına büyükten küçüğe doğru nehir, ırmak, su,
çay, dere adları verilir. Bunlar; içinde bulundukları akarsu
havzaları, boylarının uzunlukları, kendilerine katılan kolların
azlığı veya fazlalığı, akıttıkları su miktarının yıl içerisindeki
değişimleri (rejimleri), akıttıkları saniyedeki su miktarları
(debileri) ve beslenmeleri ile bir de bulundukları akarsu havzasının
jeomorfolojik şekilleri yönünden değişik özellikler sunarlar.
1. Akarsularımızın Genel Özellikleri
Ülkemiz akarsuları genelde ülkemizin de kıyısı bulunduğu bir
denize ya da gölümüze sularını gönderirler. Bu nedenle örneğin
Sakarya nehri Karadeniz'e, Susurluk Çayı Marmara denizine, Gediz
Nehri Ege denizine, Göksu Nehri Akdeniz'e ulaşan akarsulardır.
Ancak bazı akarsularımız kapalı bir havza içinde bulunur ve sularını
denizlere gönderemez. Ancak kapalı havza içindeki göl ya da
bataklıklara varırlar. Tuz Gölü'ne ulaşmaya çalışan Melendiz Çayı,
Van Gölü'ne ulaşan Hoşap Suyu bu özellikteki kapalı havzalarda
bulunurlar.
Ülkemiz akarsuları konumlarına göre şöyledir: Akarsularımızın bir
kısmı bir başka komşu ülke ile kısmen sınır oluştururlar. Örneğin;
Meriç Nehri Yunanistan'la, Rezve Deresi Bulgaristan'la, Arpaçay ve
Aras nehirleri Ermenistan'la sınır oluşturur.
Akarsularımızın bir kısmı kendi ülkemizden kaynaklanıp bir başka
ülke topraklarında deniz veya göllere kavuşur. Fırat ve Dicle
nehirleri kaynaklarını Doğu Anadolu'dan alıp Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nden topraklarımızı terk eder. Suriye ve Irak üzerinden
geçerek Basra Körfezi'ne dolayısıyla Hint Okyanusu'na sularını
gönderirler. Aynı şekilde Çoruh nehri, tamamına yakın kısmı Doğu
Karadeniz Bölümü topraklarımızı sular, ancak son 24 km'lik ağız
kısmı Gürcistan'da olup Batum'dan Karadeniz'e sularını ulaştırır.
Doğu Anadolu Bölgesi'nden kaynaklanan Kura ve Aras nehirleri, bölge
topraklarını sulayarak ülkemizi terk eder. Azerbaycan'da birleşerek
dünyanın en büyük kapalı havza gölü olan Hazar denizine sularını
ulaştırırlar.
Konumlarına göre son gruptaki akarsularımız ise, başka bir ülke
topraklarında doğup ülkemizden geçerek denize ulaşan akarsulardır.
Asi Nehri, Kuzey Lübnan'dan kaynaklanıp Suriye'yi geçerek Hatay'dan
ülkemize girer ve Akdeniz'e ulaşır.
Akarsularımız ile ülkemiz yeryüzü şekilleri arasında sıkı ilişkiler
bulunur. Ülkemizin kuzey ve güneyinde uzanan sıradağlar, iç kesimin
sularının dışarıya akıtılmasını engeller. Bu nedenden Yeşilır-mak,
Kızılırmak ve Sakarya nehirleri ülkemizin ku zeyindeki dağlar
üzerinde yarma vadiler ve boğaz lar açarak Karadeniz'e ulaşır. Bunun
yanı sıra, Ye şilırmak'ın kolu Kelkit çayı ile Çoruh nehirleri yer
leştikleri fay vadilerinde (Kuzey Anadolu Fay'nda birbirine zıt
yönde kırık hattını izler. Dördüncü Za manda ülkemizle birlikte
Kuzey Anadolu Dağlar da yükselmiştir. Bu nedenle Kuzey Anadolu Dağla
rı'nın Karadeniz'e bakan kuzey yüzünde eğim yö nünde açılmış genç
vadiler içinde, Yenice, Kocaır mak (Bartın Çayı, Aksu Deresi,
Doğankent Çayı Değirmen Dere, İkizdere, Fırtına Deresi gibi onlar ca
dere ve çay bulunur. Aynı durum, Toros dağlaı üzerinde de görülür.
Burada, özellikle Orta Toros lar üzerinde Göksu, Seyhan ve Ceyhan
nehirleı dar, derin vadiler ve boğazlar açmıştır. Son jeoloji
dönemde tümüyle yükselen Toros sıradağlarını! Akdeniz'e bakan güney
yüzünde genç vadile oluşmuştur. Bu vadilerin içinde Dalaman, Eşer
Alakır, Aksu, Köprüçay, Manavgat, Tarsus gibi orlarca dere ve çay
bulunur. Dolayısıyla ülkenin kuzey ve güneyindeki sıradağlar,
genelde akar sisteminin gelişiminde başlıca etken olmuşlardır. Bu
nedenle ülkemizdeki akarsuların büyük bir bölümü kuzey-güney
doğrultusunda yer almıştır. Batı Anadolu'da yükselen blok ve çöken
blok sayısı dolayısıyla dağ-ova karakterinin görüldüğü Ege Bölge-si'nde
ovalık alanların bulunduğu çöküntü alanlarına akarsularımız
yerleşmiştir. Kuzeyden başlayarak Bakırçayı, Gediz, Küçük Menderes
ve Büyük Menderes nehirleri, çöküntü alanlarında doğu-batı yönünde
akarak Ege denizine sularını ulaştırırlar. Doğu Anadolu'da ise
Mercan, Aras Güneyi, Allahu-ekber, Şerafettin ve Bingöl dağları ile
Güneydoğu Torosları dar ve derin vadilerine Fırat'ın yukarı çığ-rını
oluşturan Karasu ve Murat nehirleriyle Aras ve Kura nehirleri
yerleşmişlerdir. Aras ve Kura nehirleri ülkemizin sınırları dışında
Hazar Denizi'ne ulaşır. Fırat ve Dicle nehirleri ise Güneydoğu
Torosları dar, derin vadi ve boğazlarla yarıp Güneydoğu Anadolu
Bölgemizi suladıktan sonra ülkemizi terk eder.
Anadolu'nun Orta kesimi, Van Gölü, Batı Anadolu'da "Göller Yöresi"
adıyla anılan alandaki pek çok göl ve karstik ova olarak da
adlandırılan polye, denizlere ve dışarıya akışı olmayan, iç kesime
yönelmiş akarsulara sahip kapalı havzalardır. Trak-ya'daki
akarsularımız da benzer özelliklere sahiptir. Çünkü burası, kuzeyden
Yıldız Dağları, güneyden Işıklar ve Kur dağlarının çevirdiği bir
alandır. Trakya'nın ortasında yer alan Ergene Havzası, İç Anadolu
gibi bir çökelme alanıdır. Meric'in bir kolu olan Ergene nehri ve
kolları bu havzaya yerleşmiştir. Etrafı yüksek kütlelerle çevrilmiş
olmasına karşın havza sularını Meriç nehriyle Ege denizine gönderir.
Yer şekillerinin yanı sıra ülkemizin farklı iklim özellikleri de
akarsularımızı etkiler. Bu nedenle birçok akarsuyumuzun akıttıkları
su miktarı, mevsimden mevsime değişir. Genellikle yaz aylarında su
miktarı azalır, hatta birçok dere ve çay kurur. Bu duruma Akdeniz,
Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde, kısmen de Doğu
Anadolu Bölgesi'nde rastlanır. Buna karşılık ilkbahar ve kış
aylarında buharlaşmanın azalması, yağışların artması, eriyen kar
suları akarsularda bir canlılığa neden olur. Bu mevsimlerde
akarsularımızın yataklarında bol su bulunur. Karadeniz Bölgesi'ndeki
akarsularımız ise her mevsimin yağışlı olması nedeniyle bol su
taşır. Ancak kurak geçen yaz aylarını izleyen sonbahar ayları da
yağan anî sağnaklar büyük sellere neden olur. 1988'de
Trabzon-Akça-abat'ta, 1998'de Bartın'da ve Trabzon-Beşköy'de bu
nedenle yaşanan sel felaketi can ve mal kaybına yol açmıştır.
2. Başlıca Akarsularımız
Ülkemizdeki akarsuların bir kısmı sularını Karadeniz, Akdeniz ve
Ege denizi ile bir iç denizimiz olan Marmara denizine gönderir. Bu
havzaların alanları toplamda %59,5 gibi bir değer oluşturur. Bir
kısmı da sularını Basra Körfezi ile Hazar denizine ulaştırır. Bu iki
havzanın toplamı %27'lik bir değerdir. Ülkemizin geriye kalan
%13,5'luk bir alanında ise akarsularımız iç kısımlarda ve dışarıya
akışı olmayan kapalı havzalarda yer alırlar (Tablo 2).
Diğer Coğrafya Notları, Testleri ve Videoları için Tıklayınız