ANLATIM TEKNİKLERİ, DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI İLE İLGİLİ TEST SORULARI 5
Bu testimizde anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yolları test, anlatım biçimleri test soruları ve cevapları, düşünceyi geliştirme yolları test, düşünceyi geliştirme yolları test ygs, düşünceyi geliştirme yolları online test, anlatım biçimleri test çöz, anlatım teknikleri test indir gibi konuları ele alacağız.
1.
Günü parçalara bölüp her parçasına çeşitli anlamlar yüklediğimiz gibi, yılı da
mevsimlere ayırırız. Günün bölümleri ve mevsimleriyle insan ömrünün devreleri
arasında ilişkiler kurarız. Mesela tan vakti, bahara ve gençliğe; öğle, yaz
ortasına ve insanın olgunluğuna; ikindi güz mevsimine ve ihtiyarlık dönemine;
gurup vakti ise, güzün kışa dönmesine ve insanın dünyadan göçüşüne benzer v.s.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Tartışma
B) Örnekleme
C) Öyküleme
D) Betimleme
E) Tanımlama
2.
Gökova Koyu, körfezin kuzeybatısında küçük bir girinti şeklindedir. Beton rıhtım
üzerindeki iskele koyun belirlenmesini sağlar. Doğusunda denize dökülen ırmak,
kum bir sığlık oluşturur. Irmağın kuzeyindeki köyün meydanında küçük bir lokanta
var. Çınar ağaçlarının altındaki bu lokantada kuş cıvıltıları iştahınızı açar.
Çınar ağaçları yemek zevkinize eşlik eder.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
A) Betimleyici anlatıma
B) Görme ve işitme
duyularıyla seçilen ayrıntılara
C) Sıfatlardan
yararlanmaya
D) Kişileştirmeye
E) Örneklerden
yararlanmaya
3.
Bakırcılar çarşısından yükselen ritmik çekiç sesleri, başka nerede emeğin en
yüce değer olduğunu vitrinin camında afişe eden isimlik yazıcısının feryadına
karışabilir. Siyah takım elbisesi, sivri topuklu ayakkabıları, uzun gri saçları,
pos bıyığı, parmağındaki iri gümüş yüzüğü ile dükkânının önünde oturan Kamil
Usta'nın sessiz isyanıyla bütünleşebilir.
Bu parçada ayrıntıların seçiminde aşağıdaki duyuların hangisinden
yararlanılmıştır?
A) işitme – koklama
B) Görme – koklama
C) İşitme – görme
D) Dokunma – tatma
E) Görme – dokunma
4.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte arkadaşlarla İshak Paşa Sarayını görmek için
yola çıktık. Yolda giderken bazı arkadaşlar saray ve çevresinin korumaya
alınmış, bekçili bir yer olduğunu söylediler. Saraya vardığımızda hayal
kırıklığına uğramıştık. Sarayın çevresindeki duvarlar yer yer yıkılmış gedik
gedik olmuştu. Kitabeleri okunmayacak kadar kararmış. İçerisini çobanların
attığı yiyecek artıkları, naylon poşetler kaplamıştı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuştur?
A) Betimleme –
Karşılaştırma
B) Öyküleme – Betimleme
C) Tartışma – Açıklama
D) Karşılaştırma –
Öyküleme
E) Açıklama – Örnekleme
5.
Yazar, yapıtında İstanbul’u, semtleriyle sokaklarıyla anlatıyor. Semtleri
sokakları ayrıntılarıyla zihninizde canlandırıyor, İstanbul’u hiç görmeyen biri
kitabı okuduktan sonra İstanbul’a gitse "Ben bu şehri, bu semti, bu sokağı daha
önce görmüştüm sanki" demekten kendini alamaz.
Bu parçada sözü edilen kitabın anlatımında yazar, aşağıdaki anlatım
biçimlerinden hangisine başvurmuştur?
A) Öykülemeye
B) Açıklamaya
C) Betimlemeye
D) Tartışmaya
E) Karşılaştırmaya
6.
Kiraz çiçekleri düğün yapıyor. Sabahları kuşlar gelip şarkılar söylüyor dallar
arasında. Gece ay ışığının altında, göğün mavisine doğru dipdiri, bembeyaz
çiçeklerden bir buğu yükseliyor. Sanki kiraz yerinden çıkacakmış da, beyaz bir
kütle şeklinde göğe yükselecekmiş gibi geliyor bana…
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Benzetmelerden
yararlanma
B) Düşsel öğelere yer
verme
C) Betimlemeye
duygularını katma
D) Koklama duyusundan
yararlanma
E) Görme duyusundan
yararlanma
7.
Cenap Şahabettin ile Tevfik Fikret aynı kuşağın, aynı anlayışın sanatçıları
olarak bilinir. Oysa bu sanatçıların Servet-i Fünûn dergisinde yazmaktan başka
ortak yönleri yoktur. Cenap Şahabettin müziğe önem verdi. Tabiatı izlenimleriyle
yansıttı. Fikret ise şiirde resme önem verdi, tabiatı olduğu gibi yansıttı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Betimleme
B) Örnekleme
C) Öyküleme
D) Tartışma
E) Karşılaştırma
8.
Bir handan çok, geniş avlusu olan bir konağa benziyordu bina. Avlu duvarlarının
diplerine oturma yerleri yapılmıştı. Üç beş kişinin bir arada oturabileceği
birbirinden farklı renklerde oturma grupları konulmuştu. Avlu duvarlarına, her
oturma grubunun ardına belli aralıklarla insan boyunda aynalar yerleştirilmişti.
Giriş kapısının sağ tarafına gelenlerin pardösülerinin asılması için büyük bir
vestiyer yapılmıştı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama
B) Karşılaştırma
C) Öyküleme
D) Betimleme
E) Tartışma
9.
(I) Bu kitabımdaki öykülerin olaya dayandırılmasıyla geleneğin sürdürülmesi
amaçlanmamıştır. (II) Yeni öykü tarzı içinde de olayın olabileceği
gösterilmiştir. (III) Olaya dayalı öykünün de çağdaş nitelikte olabileceği
ortaya konmuştur. (IV) Olayın bittiği yerde öykünün başlayacağı kanısına bir
cevap verilmiştir. (V) Aslında birçok öykü eleştirmeni de neyin değil, nasıl
anlatıldığının altını çizmiştir. (VI) Okuyucuların da bu öykülere gösterdiği
ilgi cevabı pekiştirmiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın düşünce akışını
bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
10.
Şehirlerde bahar sadece takvim yapraklarında geliyor. Eskiden şehirlerde de
bahar takvimlerle değil gözlerimizin önünde al yeşil renklerle gelirdi. Ah
nerede o eski şehirler hele o eski İstanbul. Şimdi takvim yapraklarıyla yetinmek
zorundayız. Ama köy çocukları diz boyu gelincik tarlalarına, papatya denizlerine
koşuyorlar. Yağmurdan sonra açılıveren güneşle ayna gibi ovalara bakıyor,
annelerine kır çiçekleri topluyorlar. Yazık ki şehir çocukları bunları belki de
hiç bilmeyecek.
Bu parçadaki en belirgin iki duygu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özlem – Üzüntü
B) Karamsarlık – Telaş
C) Acıma – Kıskançlık
D) Kıskançlık –
Ümitsizlik
E) Özlem – Kıskançlık
11.
Yazılı edebiyatımız 8. yüzyılda dikilen Göktürk Kitabeleri'yle başlar. Türk
dilinin yazılı edebiyatının ilk örneği bu taşlardır. Bu kitabeler üç taştan
oluşur. Birinci taşı Vezir Tonyukuk kendi adına diktirmiştir. İkinci taş, Bilge
Kağan tarafından kardeşi Kültigin Kağan adına dikilmiştir. Üçüncü taş ise Bilge
Kağan'ın ölümü üzerine onun adına dikilmiştir ve Yollug Tigin tarafından
yazılmıştır.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Betimleme
B) Açıklama
C) Öyküleme
D) Tartışma
E) Karşılaştırma
12.
Adaçayımdan birkaç yudum aldım. Etrafıma bakındım. Gelen giden yoktu. Yerimden
kalktım kapının önüne kadar geldim. Cep telefonum çaldı. Telefonu açtığımda daha
evden yeni çıktığını, on beş yirmi dakikada burada olacağını söyledi. Ben çay
ocağına döndüğümde oturulacak yer kalmadığını gördüm. O gelinceye kadar ayakta
dikildim.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Tartışmaya
B) Örneklemeye
C) Karşılaştırmaya
D) Öykülemeye
E) Tanık göstermeye
13.
Babam çiftliğe gelir gelmez benimle uzun bir yürüyüşe çıkmak isterdi. Hem yürür,
hem de konuşurduk. Bu konuşmalar esnasında çiftliğe dönük plânlar yapardık.
Bunların içinde kendimize dönük planlar da vardı. Her sabah saat altıda yüzmeye
gitmek bunlardan biriydi. Sabah erkenden yataktan kalkardı, gözlüklerini takar,
pencereden dışarı bakardı. Her gün bir bahane uydururdu ve yüzmeye gidemezdik.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme
B) Öyküleme
C) Açıklama
D) Tanımlama
E) Tartışma
14.
Sabahın köründe kalkar işinin başına geçerdi. Akşam da herkes dükkânını
kapattıktan sonra o da kapatırdı. Etrafındaki esnaflar akşam üzeri dükkânlarını
olduğu gibi bırakıp kapatırlardı. Sabahleyin geldiklerinde temizlikle,
düzenlemeyle uğraşırlardı. Onun dükkânı akşamdan temizlenmiş ve düzenlenmiş
olurdu. Zaten gün içinde de dağılmasına izin vermezdi. Sabahleyin
etrafındakilerin hepsine "hayırlı işler" diler, hallerini hatırlarını sorardı.
Ödemelerinde sıkışan esnaf ona koşunca eli boş dönmeyeceğini bilirdi.
Bu parçada tanıtılan kişi, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Kıskanç
B) Yardımsever
C) Düzenli
D) Çalışkan
E) Titiz
15.
Kapıdan içeri girerken ilk dikkati çeken sol tarafta yere konmuş ufak kömür
mangallarıydı. Üzerlerine ufak bacalar konmuş, kömürler çıtır çıtır yanıyordu.
Bazıları daha yeni yanmaya başlamış, kömürlerin küçük bir köşesi kızarmış,
bazılarının ise bütün kömürleri kor haline gelmişti. Girişin üstü kapalı olduğu
için sürekli gölgelikti ve bu nedenle yosun tutmuştu, çevrede ağır bir yosun
kokusu vardı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme
B) Tartışma
C) Karşılaştırma
D) Öyküleme
E) Tanık gösterme
16.
Edebiyatımızın ilk ürünleri göçebe bir kültürün belirleyici izlerini
taşımaktadır. Kimi araştırmacılara göre 5. yüzyılda oluşan, bir bakıma daha da
öteye götürebileceğimiz bu ürünlerde, yiğitlik, kahramanlık, doğaya ve
hayvanlara sevgi, binicilik, ata ve savaş araçlarına bağlılık, doğal olaylar
karşısındaki şaşma ve ürküntü gibi konular işlenmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Açıklamaya
B) Betimlemeye
C) Öykülemeye
D) Tanık göstermeye
E) Örneklemeye
17.
Romancı, psikologla yolunu zaman zaman birleştirip zaman zaman da ayıran bir
kişidir. Yalnız bir psikolog gibi bütün insan davranışlarını çözmeye çalışmaz.
Onun nedenlerini kurcalama gereği duymaz ve doğrudan sonuçlarıyla ilgilenir.
Psikolog İse neyin, niçin, nasıl yapıldığını enine boyuna kurcalar. Nedenlere,
sonuçlardan çok daha önem verir.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
A) Betimleme
B) Öyküleme
C) Tanımlama
D) Karşılaştırma
E) Örnekleme
18.
Ölüm olgusu ve ölüm korkusu bütün insanlarda önemli bir yer tutar. Buna rağmen
tartışılmaz, gündeme getirilmez, onunla ilgili fırtına yüreğinizde esip durur.
Ancak toplumun bireylerinin geneline yakınının örtbas ettiği bu korku
sanatçıların elinde ölümsüz dizelere dökülmüş, birçok şair bunu dile
getirmiştir. Necip Fazıl, Cahit Sıtkı, Yahya Kemal, Abdülhak Hamit, Ziya Osman
Saba dizelerinde ölümün abidesini dikmişlerdir.
Bu parçanın yazarı, düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine
başvurmuştur?
A) Tanımlamaya
B) Karşılaştırmaya
C) Tanık göstermeye
D) Örneklemeye
E) Tartışmaya
19.
Gençler bütün yaz boyunca bu sahilde yaşarlar. Voleybol oynarlar, denize
girerler, yemeklerini yerler, kısacası burada yaşarlar. Tuttukları balıklara
saldıran martılarla eğlenirler. Balık pişirmek için yaktıkları ateşin üzerinden
atlarlar. Sahil
boyunca uzun yürüyüşlere çıkarlar. Akşam güneş battı mı tatlı bir yorgunluk
içinde eve dönerler. Onlar eve döndüklerinde evdekiler akşam yemeğini çoğunlukla
yemiş olur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme
B) Örnekleme
C) Öyküleme
D) Tanık gösterme
E) Tanımlama
20.
Şair, yoksullar kadar olmasa bile zenginlerin de yaşantısından ufak kesitler
sunuyor. Sözgelişi akşamleyin yorgun argın evine dönen bir işçinin iç dünyasını,
otobüsle şehre gidip gelen köylülerin konuşmalarını, ince hastalığa yakalanarak
ölen bir emekçinin serüvenini, meyve bahçesine kimseyi sokmayan cimri Hacı Beyin
hikâyesini anlatıyor.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden en çok hangisine
başvurulmuştur?
A) Açıklama
B) Öyküleme
C) Tanık Gösterme
D) Örnekleme
E) Betimleme
21.
Yüksek tavanlı bir koca oda, solda iki büyük pencere, yokuşa ve girişe bakıyor.
Hemen yanlarında üç tane masa, içeride üç hanım var. Biri kısaca boylu, tıknaz,
kısa sarı saçları var, üzerinde koyu yeşil tayyör, ayakta ve arkası dönük,
ortadaki masada duran klasörlerde bir şeyler arıyor.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama
B) Betimleme
C) Öyküleme
D) Örnekleme
E) Tartışma
22.
Akşamüstü gidin Hasankeyf'e. Güneş keskinliğini kaybedip güzelliğine
büründüğünde bir başkadır Hasankeyf. Ona giden yolda sağınızda bizi kollayan
dağlar, kesilmişçesine iner Dicle'nin suyuna. Bazen nehirden çıkıp kayaların
göğsüne yaslanmış yemyeşil bir bayır, bazen yolla nehir arasında kadife çimenler
görürsünüz.
Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?
A) Kişileştirmeden
yararlanmaya
B) Benzetme yapmaya
C) Duygulara yer vermeye
D) Nesnel bir anlatıma
E) İzlenimleri
belirtmeye
23.
Şifalı bitkileri toplama işlemi sırasında dikkatli olmak gerekir. Yalnızca temiz
olan ve böceklerden arınmış olan bitkiler toplanmalıdır. Bunlar güzel ve güneşli
günlerde kuruyken yani üzerinde çiy yokken koparılmalıdır. Kimyasal maddelerle
ilaçlanmış topraklar, tarlalar, çayırlar, kirli kıyılar, tren yolu kenarları,
otoyol kenarları bitki toplamak için elverişsiz bölgelerdir.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleme
B) Açıklama
C) Tanık Gösterme
D) Betimleme
E) Tartışma
24.
Tekne geldi, önlerinden geçti, buruna vardı, oradan geriye döndü. Teknenin
içinden çok uzun boylu, uzun sarı sakallı, kırmızı kuşaklı, avurdu avurduna
geçmiş, püsküllü kırmızı fesli, kalın kaşlı, beyazı çok büyük yeşil gözlü bir
adam iskeleye atladı. Arkasındaki fistanı kırmızı, yeşil, mavi çiçekli kadın
çocuklarını teker teker alıp iskelenin üstündeki kocasına veriyordu.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
A) Örnekleme
B) Betimleme
C) Açıklama
D) Tanık Gösterme
E) Karşılaştırma
CEVAP ANAHTARI
1-B 2-E 3-C 4-B 5-C 6-D
7-E 8-D 9-D 10-A 11-B 12-D 13-B
14-A 15-A 16-A 17-D 18-D 19-C
20-D 21-B 22-D
Diğer Türkçe Notları, Testleri ve Videoları için Tıklayınız