Cümlede Anlatım Çeşitliliği
Bu dersimizde cümlede anlam konu anlatımı, cümlede anlatım türleri, cümlede anlatım örnekleri, cümlede anlam çözümlü sorular, cümlede anlam türleri, cümlede anlam örnekleri gibi konuları ele alacağız.
Cümlede, sözcüklerin gerçek anlamları dışında kullanılmaları,
söylenişlerinden özellikler, cümlede kullanıldığı yerler cümlenin
anlamını etkiler.
I- Düşünceler Bakımından Benzer ve Yakınlığı Olan Cümleler:
Bu tür cümleler başka başka sözcüklerle aynı düşünceleri verecek
nitelik gösterirler. Soruda dört veya beş cümle verilir ve bunlardan
ikisi belirttiği yargı yönünden birbirine yakın veya aynı anlamı
verebilir.
Örnek: 1
(I) Bana göre şiir, özünü halk kültüründen almalı (II) Halk
kültürü tükenmez bir hazinedir. (III) Halk ne söyleyecekse doğrudan
söyler (IV) Dolambaçlı yollara sapmaz (V) Halkımız acı sözlerden
tatlı sözler türetir. (VI) Çirkinliklerinden güzellikler yaratır.
Parçada anlamca birbirine en yakın olan iki cümle hangisidir?
A) I, II B) ll-lll C) lll-IV D) IV-V E) I- VI
Çözüm: Bir sözün doğrudan söylenmesi ne ise dolambaçlı
yollara sapmamak da aynı şekilde söylenmesi demektir. Burada III.
cümle ve IV. cümle aynı yargıyı belirtmiştir. Yanıt C'dir.
Örnek: 2
I- Sanatçı, duygularını dile getirirken başkalarının beklentilerini
göz önüne almaz.
II. Sanatçının değeri, verdiği eserden anlaşılır.
III. Sanatçı, eserlerinde okuyucunun duygularına seslenebildiği
ölçüde başarılı olur.
IV. Sanatçı, yazılarını içinden geldiği gibi özgürce yazar.
Bu cümlede öne sürülen düşünce bakımından, birbirine en yakın
olan ikisi aşağıdakiler-den hangisinde birarada verilmiştir?
A) l-ll B) l-lll C) l-IV D) ll-lll E) lll-IV
Çözüm: I ve IV nolu cümleler anlam bakımından birbirine en
yakın cümlelerdir. Yanıt C'dir.
Örnek: 3
"Seni her mecliste küçük düşürür.
Kötülerle konup göçücü olma."
Karacaoğlanın bu dizeleriyle, anlamca en iy uyuşan atasözü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kötü söyleme eşine, zehir kata aşına
B) Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleye yim.
C) Üzüm üzüme baka baka kararır.
D) Deli ile çıkma yola, başına getirir bela.
E) Kır atın yanında duran ya huyundan ya sı yundan.
Çözüm: Soru cümlesindeki dizelerde kötüler insanı daima küçük
düşüreceği konusu ele alıı mıştır. Kötüler bela getirdiğine göre,
delilerle ber ber olma da bela getirir yargısını veren atasö; cevap
olur. A, B, C ve E'de ilişkilerde olumlu ya < olumsuz yargılar
belirtmiştir. Seçenek D'dir.
2- Tanımlama Cümleleri: Tanım bir kavra bir varlığı
özellikleriyle belirtmek, değişmez nitel leriyle anlatmaktır. Bu
cümleler, varlığın veya k; ramın ne olup olmadığını belirler.
Tanımda doğ luk veya yanlışlık söz konusu değildir. Tanım, "ı dir?"
sorusunun cevabını vermektir.
Örnek: Edebiyat, duygu ve düşüncelerin, s de veya yazıyla,
sanatlı bir şekilde anlatılması (Edebiyat nedir?)
İnsan, düşünen ve konuşan bir canlıdır.
Makine, işimizi ve yaşamımızı kolaylaştırar araçtır.
Örnek: 1
Aşağıdakilerden hangisi bir "tanım" cür sidir?
A) Lirik şiir akıldan çok düş gücüne, düşü den çok duyguya
yaslanır.
B) Lirik şiirde aşkın her türlü görünüşü b yönleriyle dile
getirilir.
C) Lirik şiirde, şair, sözcükleri seçerken or ses ve görüntü gücünü
göz önünde tu
D) Lirik şiir, duyguların çok etkili ve coşku biçimde dile
getirildiği şiir türüdür.
E) Lirik şiirde yıllar yılı, aşk, ölüm, din git lirli temalar
işlenmiştir.
Çözüm: Tanım cümlesini bilmek için bu cümlelere "Lirik şiir
nedir?" sorusunu sormak gerekir. Bu sorunun cevabı seçeneklerden
D'de vardır. A, B, C, E'de lirik şiirle ilgili nesnel yargılar söz
konusu edilmiştir.
3-Yorumlama Cümleleri:
Bir olayı, duygu ve düşünceyi belli bu görüşe göre açıklamak
veya değerlendirmeye yorum denir. Yorumlar, öznel anlatımlardır.
Kişilere göre farklı değerlendirmeler bulunan cümleler yorum
cümleleridir.
Örnek 1
(I) Çevrili metinden yola çıkan yazar, oyuna yeniden oldukça
güzel bir biçimde oluşturmuş. (II) Metin yerel motfilrele
yalınlaşırken evreselliğini de yitirmemiş (III) Ayrıca onun
dokusunda yer alan dostluk, fedakarlık bağlılık gibi duygular,
inandırıcı ve dengeli bir biçimde verilmiş (IV) Öte yandan tipler
üzerinde yeterince durulmamış, bunlar soluk birer görüntü olarak
kalmış (V) Oyunda anlatılanların geçtiği yer ve zaman da
belirtilmemiş.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yazar bir
yorum yapmamıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm: Yazarın yorumunu katmadığı nesnel cümle V. cümlededir.
Yanıt E'dir.
4. Karşılıklardan (Zıtlıklardan) Yararlanılan Cümleler:
Aynı varlık hakkında karşı iki görüşü aynı anlamda
belirtmektedir. Bir varlığı bir düşünceyi, bir olayı olumlu ve
olumsuz yönleriyle birlikte vermektir. Varlığın somut durumu ile
duygusal yönünün karşılaştırılması da karşıtlık ilgisiyle
anlatılması demektir. Burada önemli olan varlık veya düşüncenin,
olayın daha belirgin hâle getirilmesidir.
Örnek: 1- Gittiğimiz yaylada koştuk, güldük, eğlendik,
teyzemlerse somurtup oturdular.
2- Şiir dildeki sözcüklerin hem nasıl kullanıldığını gösterir hem de
duyguların coşku dolu anlatımını sağlar.
3- Romanı, anlatım yönünden diri; konu yönünden aşınmış bulduk.
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlamı belirginleştirmek için
karşıt durumlardan yararlanılmıştır?
A) Film o kadar sıkıcı idi ki sonunu beklemeden televizyonu
kapattı.
B) Madem ki sözümü dinlemiyorsunuz, ben de bu konuda bir daha
konuşmam.
C) Sanki suçlu kendisi değilmiş gibi sakin etrafı süzüyordu.
D) öğretmenin sorduğu soruyu en çalışkan öğrenci bile çözemedi.
E) Dışarısı günlük güneşlik, halbuki burada paltolarımız bile bizi
ısıtmaya yetmiyor.
Çözüm: Ada sıkıcılığın karşıtı kapatmak değildir. B'de dinlemenin
karşıtı konuşmamak değildir. C'de karşıtlıkla ilgili anlam yoktur.
D'de sorunun karşıtı çözmek değildir. E'de dışarıdaki sıcaklık ve
içerideki soğukluk anlatılmaktadır.
5- Karşılaştırmalardan Yararlanılan Cümleler:
Aralarında ilgi bulunan iki kavramın benzer veya farklı yönlerinin
ortaya konulması ya da çeşitli olay ve varlıkların değişik açılardan
üstünlüklerinin ele alınmasıdır. Bu farklılıklar, "daha çok, daha
faz-|a, en-den... -e göre, daha çok..." gibi sözcük ve eklerden
yararlanılarak yapılır.
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir karşılaştırma yapılmıştır?
A) Ünlü masal kahramanı Heidi'nin oradan oraya koşturduğu Alpler
ile hemen hemen aynı güzelliğe sahip bir yayladayız.
B) Çocukluğumuzun pazen pijamalarına desen olmuş kır çiçekleri,
orman gülleri, yol kenarlarına gizlice serpiştirilmiş.
C) Burada doğayla kucak kucağa yapayalnız özgür, güçlü ve
huzurlusunuz.
D) Şenliklerle, hele genç kızların dilinde coşkuyla akıp giden sevda
türküleriyle.
E) Bir yerde olanca maviliğiyle deniz, bir yanda başı karlı dağlar
ve yeşilin binbir tonu.
Çözüm: A seçeneğinde cümlede Alpler ile yazarın yayla,
güzellikleri yönünden karşılaştırılmış-tır. B, C, D ve E'de görünen
varlıklar tasvir edilerek anlatılmıştır.
6- Aşamalı Bir Durum Belirten Cümleler:
Bir olay veya bir durumun belli bir zaman içinde yavaş yavaş
değişmesini belirtir. Bu tür cümlelerde yargılar hemen değişmez
yavaş yavaş artar veya eksilir.
örnek:
1- Bu çocuk büyüdükçe davranışlarını kontrol altına alıyor.
2- Haftalar ilerliyor, meyveler kırmızıdan yeşile boyanıyordu.
7- Bir Koşula (Şarta) Bağlı Yargı Belirten
Cümleler:
Bu tür cümlelerde temel yargının gerçekleşmesi için daha önce
başka bir yargının gerçekleşmesi şartı vardır. Bir iş veya şartlı
birleşik cümledir. Bazı edat ve bağlaçları ile şart kipinin -se, -sa
ekleriyle yapılır.
örnek:
1- İşini bitirdin mi paranı alırsın.
2- Sınıfını doğrudan geçersen tatile gidebilirsin.
3- Doğruluktan ayrılırsan senin yüzüne kimse bakmaz.
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleşmesi bir şarta
bağlı değildir?
A) İzin verse de görüşlerimizi açıklasak.
B) Kar yağmasa da otobüsle gitsek.
C) Gürültü etmese de çocuk uyuşa.
D) Mektup yazmasa da telefon etse.
E) Yardım etsen de çabuk bitirsek.
Çözüm: A, B, C ve E'de temel cümlenin olması yan cümleciğin
olmasına bağlıdır. Bu cümlelerde yan cümlecik şartı, temel cümle ise
istek anlamındadır. D'de ise yan cümle hem de temel cümle istek
niteliğindedir.
8- Sebep - Sonuç İlişkisiyle Kurulan Cümleler:
Bu cümlelerde asıl anlatılmak istenen yargının oluşumundaki etken de
belirtilir. Sonuçlanmış bir olayın veya ortaya çıkmış bir durumun,
bu olay veya durumu gerektiren ya da doğrudan başka olay ya da
durumla birlikte kullanıldığı anlatımlardır, -dı-ğından, -dığı için
-dikçe, -ince, -eceğinden ... gibi eklerle yapılır. Temel yargıya
neden, niçin, hangi, sebeple, neden dolayı... gibi soruların
cevapları bu cümlelerle birlikte verilir. Arka akaya gelen bağımsız
cümlelerin biri diğerinin sebebini belirtecektir.
Örnek
1- Genç adamın korkudan dizleri titriyordu.
2- Hasta olduğu için ders haneye gidemedi.
3- Yaşlı olduğundan yokuşu hızlı çıkamıyordu.
4- Ben sana tembelsin diyemem, konuları biliyorsun.
Örnek:
Aşağıdakilerden hangisinde birinci cümlecik ikincinin nedeni
durumundadır?
A) Biraz daha yaklaşınca onu kıyafetinden tanıdım.
B) Yağmur yağmıyorsa yola çıkmışlardır.
C) Gelir gelmez beni arayacağını söylemişti ama aramadı.
D) Fazla ışık gözlerime dokunduğundan perdeyi kapattım.
E) Ana caddeyi geçtikten sonra okul yoluna girdiler.
Çözüm A'da "tanımak" yargısı "kıyafeti" sebe-biyledir.Oysa birinci
cümlecik "birazdan yaklaşınca" anlatımıdır .B' de sonuç cümlesi
"yola çalışmışlardır" ilk cümlecik ise "kar yağıyorsa" yargıdır ve
cümlecik "neden "değil "şart" tır. C 'de ise temel yargı "perdeyi
kapattım" ifadesidir ve perdenin kapatılmasının nedeni "fazla ışık
gözlerime dokunduğundan" sözleriyle belirtilmiştir. E'deki cümlede
neden sorusunun cevabı yoktur.
9- Olasılık (İhtimal) Bildiren Cümleler:
Bu cümlelerde anlatılan kesin değil ancak tecrübelerimizden
kaynaklanan düşüncelerimizi belirtme anlamı vardır. Bir şeyin
görünüşüne göre olacağının ihtimali anlatılır. Olasılık anlamı;
"sanki, sanırım, herhalde, galiba, gibi,...-e bilmek,-tir..." gibi
sözcük ve eklerle verilir.
Örnek:
1- Onlar şimdi okula varmıştır.
2- Sanırım, söyledikleri doğrudur.
3- Galiba bugün buraya gelemeyecek.
4- Hava bozdu, yağmur yağabilir.
5- Bu gece burada kalabiliriz.
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir olasılık, olabilirlik söz
konusudur?
A) Kar yağıyor kış geldi.
B) Onunla konuşmalısın; köyün en yaşlı kişisidir.
C) Ben onu iyi tanırım.
D) Siz de biliyorsunuz; o kardeşlerin en küçüğüdür.
E) Geç kaldık; sanırım o gitmiştir.
Çözüm: A, B, C ve D seçeneklerinde ihtimale dayanan bir anlam
yoktur.E'de ise "sanırım o gitmiştir" cümleciği olasılık anlamı
vermektedir.
10- Varsayım Belirten Cümeleler:
Cümlede olmamış bir eylemi olmuş gibi ya da olmuş bir eylemi
olmamış gibi belirtmeye denir. Tam olarak doğrulanmamış ama
doğrulanması beklenen düşünceler, diyelim ki, tut ki, kabul edelim
ki, varsayalım ki..." gibi sözlerle belirtilir.
Not: Varsayım ile tahmin anlamı taşıyan cümleler birbirine
karıştırılmamalıdır.
Örnek:
1- Şimdi onlar geldi diyelim ki, bu durumda ne yapabiliriz.
2- Tut ki onlarla görüştün, sonuca ulaşabilecek misin?
Örnek:
Aşağıdakilerden hangisi bir varsayım ifade etmektedir?
A) O, çarşamba günü geziden dönebilir.
B) Diyelim ki bu olay gerçek değildir.
C) İstediğini veririm yeter ki sen çalış.
D) Belki onu sen de tanırsın.
E) Yarın, akşam yemeğine onlar da gelebilir.
Çözüm; A, C, D ve E' de olabilir, olasılık anlamı vardır. B'
de ise "diyelim ki" sözü varsayım anlamı katmıştır. Çünkü olay
olduğu halde gerçek olmadığı düşünülmek istenmektedir.
11- Olumluluk - Olumsuzluk Anlamlı Cümleler:
Bir varlığn istenilen amaca veya beklenilene uygun
nitelikleriyle birlikte uymayan niteliklerin de bir arada
belirtilmesi , varlıkların olumlu ve olumsuz yönleriyle
tanıtılmasıdır. Edebiyatımızda eleştiri adı verilen bir anlatım
şeklidir.
Örnek:
Aşağıdaki yargıların hangisinde , bir eser ya da yazar, hem olumlu
hem de olumsuz yönleriyle ele alınmıştır?
A) Temiz, sağlam, akıcı cümleleri, özentisiz anlatımıyla
edebiyatımızda her zaman yaşayacaktır.
B) Kelimelerin seçiminde ve kullanımında gösterdiği özen,
anlatımında duruluğun, yalınlığın sınırını aşıyor.
C) Kitapta öncelikle göze çarpan özellik, şiirsel bir anlatım ve
zengin bir kelime dokusu oluyor.
D) Yazar, toplumun özellikle kötü yanlarını ele alıp yermekten çok
bundan duyduğu üzüntüyü belirtiyor.
E) Belirli bir durumu somut ve nesnel biçimde yansıtmış, anlatımını
hızlandırarak gerilimler ve gevşemeler yaratmıştır.
Çözüm: A, B, C ve D' de oynanan oyunun üzerinde güzel
duygular oluşturacağını söylerken E'de "oyunun çok fazla seyirci
toplamayacağı" önyargısı verilmiştir,
12- Doğrudan Anlatım, Dolaylı Anlatım
Konuşmayı yapanın başkasından duyduğu sözü hiç değiştirmeden
olduğu gibi aktarmasına "doğrudan anlatım", başkalarına ait sözleri,
sözü söyleyenin ağzından çıktığı gibi değil de, yazar ya da
anlatıcının kendi duygularını katarak aktarmasına "dolaylı anlatım"
denir.
Örnek:
Babası oğluna "çabuk yanıma gel" dedi. (Doğrudan anlatım)
Ahmet "Yarın Ankara'ya gideceğim."dedi. (Doğrudan Anlatım)
Örnek:
Babası, oğlunun çabukça yanına gelmesini söyledi. (Dolaylı
Anlatım)
Ahmet, yarın Ankara'ya gidecğini söyledi. (Dolaylı Anlatım)
13- Özel veya Genel Durum Anlatan Cümleler:
Genel veya özel anlam, yalnız sözcüklerde değil, cümle
anlatımları da genel veya özel anlamlı olabilir. Bir konunun
ayrıntılarına girmesi daha belirgin ve eksiksiz olması özel anlamlı
cümlelerde olur. Genel anlamlı cümleler pek belirgin olmaz. "Bitki"
sözcüğüne göre "ağaç" özeldir. Apartman sözcüğü genel, apartmanın
dairesi özel bir nitelik gösterir.
Örnek:
1- "Denize kıyısı olan ülkeler gemi taşımacılığında ileri
gitmişlerdir." cümlesi genel anlamlıdır.
2- "Trabzon gemi taşımacığılında diğer şehirlere göre daha ileri
gitmiştir." cümlesi özel anlamlıdır.
Örnek:
1- Ormanlar, dünyanın akciğerleridir, (genel anlam)
2- Bolu ormanları ülkemizin en güzel ormanlarıdır, (özel anlam)
14- Eşitlik veya Eşitsizlik Anlatan Cümleler:
Bazı cümleler olay ve kavramlar arasında eşit olan veya eşit
olmayan bir olguyu dile getirebilir. Sorularda eşitlik ilgisiyle
anlatılan cümlelere de sık sık rastlanmaktadır.
Örnek:
İşçilerine onar milyon verdi, (eşit) Şekerleri aralarında
bölüştüler, (eşit değil.) Şekerleri kardeşçe bölüştüler, (eşit)
Kazandıklarını yarı yarıya bölüştüler, (eşit) Akşam kazandıklarını
sabah harcadılar, (eşit değil.)
15- Cümle Tamamlama:
Verilen bir cümlede boş bırakılan yerler cümle anlamının
gelişine göre anlamlı ve mantıklı bir biçimde sözcüklerle veya
cümlecik ya da deyimlerle tamamlama şeklinde karşımıza çıkan sorular
da vardır.
Örnek: 1
Ayrıntılı olarak düşünmeden...
Sözleri aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümle tedbirli
bir insanın tutumunu yansıtır?
A) Yaptığım girişimlerden iyi sonuçlar aldığım oldu.
B) Verdiğim bu karar herkesi sevindirdi.
C) Böyle bir işe girişmemek gerektiğine inanıyorum.
D) Başladığım bu işte başarılı oldum.
E) İşimden ayrılmam onu rahatsız etmedi.
Çözüm: Soru cümlesinde "Ayrıntılı olarak düşünmeden" Adaki
girişimde bulunamaz. B'de verilen karar herkesi sevindiremez. D'de
ayrıntılı düşünmeden bir işe başlanamaz. E'de ayrıntılı düşünmeden
işinden ayrılma ve rahatsız etmemek düşüncesi yanlıştır. C'de ise
ayrıntılı olarak düşünmeden tedbirli bir işe girişmez.
16- Değerlendirme Cümleleri:
Bir varlığın, kavramın veya olayın önemini, nitelik ve
niceliğini belirlemek için kurulan cümlelerdir. Bu cümleler uzun
incelemeler sonucu, varlık ya da kavramı olan, olmayan, tam olan
eksik olan yönlerini vurgulamak için kurulur. Öznel nitelikli
cümlelerdir varlık veya kavramın önemiyle ilgili değerlendirmeleri
belirtir.
Örnek: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değerlendirme" söz
konusu olur?
A) Kimi sanatçılar duygularını dile getirmek için kimileri de
kusursuz eserler yaratmak için yazarlar.
B) Romancı, gerçekleri düş gücüyle yeniden biçimlendiren kişidir.
C) Bir eserin değerinin konusundan çok, üslubuna bağlı olduğunu her
zaman söylerim.
D) Bu romandaki kişilerin birbirleriyle ilişkiler üzerine birçok
inceleme yapılmıştır.
E) Bu eserde konu gerçek yaşamdan alınmış; kişiler karakterlerine
uygun biçimde konuş-turulmuştur.
Çözüm: Ada yazarların yazma amacı anlatılmış. B'de romancı
tanımlanmış. C'de eserin değe-
rinin nelerden oluştuğu konusuna yorum yapılmış, D'de romanın
kişileri hakkında görüşler belirtilmiştir. E'de ise bir eser ele
alınarak o eserin nitelikleri tanıtılmıştır. Değerlendirme
yapılmıştır.
17- Duygu Anlamlı Cümleler:
Günlük yaşamımızdaki konuşma dilinde kullandığımız genel duygu
ve düşünceleri anlatan, soru kökünden istenilen duygunun
belirtildiği, bazen bu duygunun bir kelimeyle veya kelime grubuyla,
bazen cümlenin tamamını kapsayan anlamlı cümlelerdir. Bu cümleler,
sezgi, öneri, alaya alma, takdir etme, beğenme, hayıflanma, üzülme,
yakınma, uyarma, çaresizlik, şaşırma, sevinme... gibi genel anlam
veren cümlelerdir.
Örnek: 1 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde uyarma anlamı vardır?
A) İzin verirseniz bu konuyu sonra tartışalım.
B) Arkadaşlar biraz sensiz olabilir miyiz?
C) Hemen okula gitmek zorundayız.
D) Ben nöbeti alınca siz gidersiniz.
E) Bu kitapları okuyunca arkadaşınıza verirsiniz.
Çözüm: Uyarma, bir kimseye davranışının yanlışlığını söyleme,
ikaz etme demektir. Buna göre A 'da istek, C'de zorunlu olma, D'de
istek, E'de emir anlamı vardır. B'de ise sessiz olunması için uyarı
yapılmıştır.
Örnek: 2 Aşağıdakilerin hangisinde bir "çaresizlik" söz
konusudur?
A) Elinde kalan malları komşusuna devretti.
B) Elden çıkardığı evin yerine yenisini aldı.
C) Elinde avucunda ne varsa bu işe yatırdı.
D) Tek oğlunu da yitirince eli böğründe kaldı.
E) O olaydan sonra buradan elini ayağını çekti.
Çözüm: A'da elinde kalmak deyimi satılamayan, müşterisi
olmayan mal İçin kullannılır. B'de elden çıkarmak deyimi satmak
anlamındadır. C'de elde avuçta ne varsa deyimi bütün mal mülk ne
varsa demektir. E'de elini ayağını çekmek deyimi sık uğranılan yere
bir daha uğramamak anlamı vermektedir. D'de ise eli böğünde kalmak
deyimi iş yapmaz durum olmak anlamındadır ve tek oğlunu yitirince
eli böğünde kalmak, çaresizlik anlamını vermektedir.
Örnek: 3
(I) Kitapta, günümüz edebiyatı, açısından önemli sayılabilecek
zengin bir malzeme var (II) Bunlar saymakla bitmez (III) Ülkemizin
edebiyatı, birazda böyle sanat olaylarının bir araya getirmesiyle
serpilip gelişmektedir. (IV) Oysa geçmişe baktğımızda bu konuda öyle
çorak bir görünüm var ki.. (V) Örneğin bir Yahya Kemal'in bir A.H
Tan-pınar'ın eserlerine ışık tutabilmek için eldeki bilgi
kırıntılarıyla yetinmek zorunda kalıyoruz.
Bu parçada hangi cümleden başlanarak bir "yakınma" dile
getirilmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm: Soruda yakınma'ya başlanılan cümle istenmektedir. İstenmeyen
hoşa gitmeyen bir durum bir şeyden şikayet etmeye yakınma dendiğine
göre, yazar IV cümlede daha önceki dönemlerde ortaya konulan
eserlerin azlığından yakınmaktadır. Çorak bir görünümden amaç eser
azlığını vurgulamak için kullanılmıştır.
Örnek: 4 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde beğenme anlamı
vardır?
A) Çocuk dediğin söz dinler.
B) Okul dediğin böyle olur.
C) Öğrenci dediğin düzenli çalışır.
D) Köy dediğin ağaçlı olur.
E) Arkadaş dediğin yardım eder.
Çözüm: A'da çocuğun nasıl olması gerektiği C'de öğrencinin,
D'de köyün, B'de ise "okul dediğin böyle olur" derken "Bir okul
ancak bu kadar güzel olur, daha güzelini düşünemiyorum" demek
istemiştir.
Yalın Anlatım: Sözü etkilemek için gösteriş ve süslü cümlelerden
kaçınmalıdır.
Yoğun Anlatım: Az sözcükle daha çok anlam kazandırma, anlam yönünden
incelik ve derinlik verme.
Doğal Anlatım: Her türlü yapmacıktan kaçınmadır.
Özgün Anlatım: Anlatılanın özellik kazandırılması herkes tarafından
diğer anlatımlardan farklı oluşudur.
Diğer Türkçe Notları, Testleri ve Videoları için Tıklayınız