TÜRKÇE ANLATIM TEKNİKLERİ, DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI İLE İLGİLİ TEST SORULARI 6
Bu testimizde anlatım teknikleri ve düşünceyi geliştirme yolları test, anlatım biçimleri test soruları ve cevapları, düşünceyi geliştirme yolları test, düşünceyi geliştirme yolları test ygs, düşünceyi geliştirme yolları online test, anlatım biçimleri test çöz, anlatım teknikleri test indir gibi konuları ele alacağız.
1.
Gök gürültüleri ve şimşek aydınlıklarıyla bölünmüş bir rüyanın hafifliğiyle
işiyor yüzün. Sabah, bir masal gibi sarıyor eşyayı. Güneş saçlarını donuk,
üşengeç sisler ardında gezdiriyor. Bu masalın içinden, içli bir şarkı gibi
sesleniyor yüzün. İstanbul, Çamlıca'da, Sarayburnu'nda ve Boğaz'ın kendi
masalına âşinâ sırtlarında kanayan güneşin utangaç ışıklarıyla konuşuyor. Güz
çiçekleri gibi, ince ve soylu hüzünlerle, mutlu yalnızlıklarla besleniyor yaşama
sevincin.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
A) İşitsel ve görsel
öğelere
B) Kişisel duygu ve
düşüncelere
C) Düşünceleri
kanıtlayıcı örneklere
D) Karşıt kavramlardan
yararlanmaya
E) Kişileştirme (teşhis)
sanatına
2.
Toprak, kuru dallar, otlar tanıdık bir şarkıyla gelen yağmurun serinliğine
bırakıyor kendini. Sonbahar sapsarı ve serin bahçelerinden, ince yağmur
tıpırtıları, gök gürlemeleriyle şehre doğru yürüyor. Bir adam, yağmurun
mırıltısına kaptırıyor kendini, zamanı unutuyor. Gece ıssız bir orman gibi
kaplıyor sokakları. Camlar ardına çekiliyor kadınlar. Camlarda yağmurun
şarkıları yankılanıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuştur?
A) Öyküleme – Betimleme
B) Tartışma – Açıklama
C) Karşılaştırma –
Öyküleme
D) Açıklama – Betimleme
E) Örnekleme – Tanımlama
3.
Uzak bahçelerde güneş, ilk yaprakları sarartmanın rahatlığıyla, ardında ikindi
serinlikleri bırakarak veda ediyor. Son çiçekler dal uçlarında sevinçli çocuklar
gibi kıpırdıyor. Üzüm salkımları, yaprakların aralarından tanelerini
ışıldatıyor. Akşama doğru kuşların saltanatı başlıyor tenha bahçelerde. Ağaçlar
mesut bir yorgunlukla giriyor geceye.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Doğayı bir devinim
içinde verme
B) Betimlemeye başvurma
C) Benzetmelerden
yararlanma
D) İnsana özgü
nitelikleri doğaya aktarma
E) Eksiltili cümlelerden
yararlanma
4.
(I) Nisan saçlarını çözünce kendimi sınırsız bir zenginliğin ortasında
buluyorum. (II) Tüm eski yorgunluklarım, ümitsizliklerim, kalbimin tortuları
silinip gidiyor. (III) Nisan, ürkek sevinciyle bir güvercin gibi yaklaşıyor
şehre. (IV) Daha tam belirlenmemiş renklerin arasından, sabahları içime bir
nilüfer beyazlığı düşüyor. (V) Kalbim, o beyazlığın yaydığı serinlikle gün boyu
kıpırdayıp duruyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde insana özgü nitelikler doğaya
aktarılmıştır?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) III. ve V.
D) II. ve IV.
E) IV. ve V.
5.
Kendi kendime gülümsüyorum. Türküler söylemek geliyor içimden. Herkesin
iyiliğini istiyorum. Yaşama sevinci dediklerinin bu olduğunu düşünüyorum.
Gözlerimin önünde kırmızı, sarı ve mor lâleler beliriyor. Dokunmuyorum onlara.
Nisan, bir şiir gibi caddeleri, sokakları ince ince dolduruyor. "Ey insanlar,
nisandan haberiniz var mı?" demek geliyor içimden. Kuş seslerinden, lalelerden,
akşam rüzgarlarına karışan erguvan renklerinden haberiniz var mı?"
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Sevinçli
B) Coşkulu
C) Hayalci
D) Gerçekçi
E) İyimser
6.
Bu kitaplar, bu çağa yöneltilmiş en ince eleştirilerdir. Vurdumduymazlığa,
bağnaz düşüncelere, haksızlıklara, yanlışa… Bu çizgilerde eleştirici bağırmaz,
sesini yükseltmez. Ama öyle bir söyler ki sözünü, yer yerinden oynar, en
zalim yürek bile parçalanır, karanlık ters yüz olur.
Bu parçadaki altı çizili cümleyle söz konusu eserin aşağıdaki niteliklerinden
hangisi belirtilmektedir?
A) Akıcılığı
B) Etkileyiciliği
C) Yoğunluğu
D) Özgünlüğü
E) Yalınlığı
7.
Hep orada, yüksekçe bir yerde dururdu. (I) İrice bir şeydi. (II) Kocaman
düğmeleri vardı. (III) Düğmelerden birini çevirince rakamların, şehir adlarının
olduğu şeritin lambası yanardı. (IV) İlk çıkan radyolarda ışıklı şerit yoktu.
(V) O ışıkla birlikte hışırtılar yerini bir şarkı, türkü ya da bir konuşma
sesine bırakırdı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
8.
Yazar, kasabanın gerçeklerini anlatırken tarafsız bir tutum sergiliyor. (I)
Olayları objektif bir gözle ve gerçeğe uygun olarak veriyor. (II) Birçok olayı,
yaşayanların ağzından anlatıyor. (III) Olayla ilgisi olmayanların izlenimleriyle
farklı boyutlan da ortaya çıkarıyor. (IV) Kendi düşüncelerini satır aralarına,
konuşturduğu kişilerin cümlelerine sıkıştırıyor. (V) Bu kişilerin izlenimleriyle
olayları tek yönlü olmaktan çıkarıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın düşünce akışını
bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9.
Günlükler daha çok içe dönüktür. Yazarın kişisel yanlarını, kişiliğinin
kıvrımlarını içerir. Anılar ise dışa dönüktür. Yazar kendini anlatırken
başkalarıyla ilişkilerine, onlarla yaşadıklarına da yer verir. Sınırlar ilişkide
olduğu, bir şeyler paylaştığı insan sayısına göre genişler. Günlüklerde ben
merkezli değerlendirmeler yer alır.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisine başvurulmuştur?
A) Öykülemeye
B) Karşılaştırmaya
C) Betimlemeye
D) Tartışmaya
E) Açıklamaya
10.
Okulumuzda üniversite öğrenimine yeni bir sistem getirdik. Bölümleri ilk iki yıl
için genel hatlarıyla ayırdık. Her bölümde ilk iki yıl ortak olan temel
bilimleri öğretmenin yanında genel kültür ağırlıklı dersleri vermeyi
düşünüyoruz. Sonraki üç yıl ise branşlara ayrılacak ve herkes kendi alanının
bilgisini öğrenecektir. Mühendislerimiz, sosyal bilimcilerimiz ikinci yılın
sonunda alanlarını belirleyecek ve branş derslerini almaya başlayacaklardır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama
B) Öyküleme
C) Betimleme
D) Tartışma
E) Karşılaştırma
11.
Karşıdan, beyaz kasketli, yetmiş yaşlarında bir adam, başı örtülü, kendisinden
biraz daha genç gösteren altmış yaşlarında gözlüklü bir kadının koluna girmiş,
birlikte park tarafından kahveye doğru, ağaçların arasından yavaş yavaş
yürüyorlardı. Yaşlı adam ceketinin içine beyaz, uzun kollu bir gömlek, keten
pantolon, keten ayakkabı, kadın ise uzun bir palto giymişti.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleme
B) Karşılaştırma
C) Tanımlama
D) Tartışma
E) Betimleme
12.
İstanbul’u Avrupa ve Asya diye ikiye ayırabiliriz. Avrupa yakası biraz daha
yoğun, biraz daha canlı, hareketli, biraz daha karmaşıktır. Avrupa'nın buhranlı,
hızlı, sorunlu yaşamı buraya gelmiştir. Anadolu yakası ise karşıya göre sakin,
mütevazi, doğuya has bir dinginliğe sahiptir. Karşının gösterişinden
debdebesinden pek de haberli değildir. Yaşamı biraz daha içe dönüktür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tanık gösterme
B) Öyküleme
C) Karşılaştırma
D) Tartışma
E) Betimleme
13.
İnsanoğlunun başarısında, korkularını açık yüreklilikle tartışabilmesinin büyük
bir payı vardır. Korkularımızı, ancak açık yüreklice tartışarak yenebiliriz. Bu
korkular aslında çok basit nedenlere dayanır. Onları enine boyuna ele
aldığınızda bu basitliği anlayacak ve yaşamınız olumlu yönde değişecektir. Bir
psikoloji profesörü : "Korkularını tartışabilecek cesarette olanlar, yaşamın
dizginini eline geçirmiş demektir." diyor. Tartışılmayan hiçbir gerçek yerli
yerine oturmuş değildir zaten.
Bu parçada düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Karşılaştırmaya
B) Tanımlamaya
C) Örneklemeye
D) Tanık göstermeye
E) Duyulardan
yararlanmaya
14.
Bazı yazarlarda sanat edebiyat noktasında bir duyarlık görürsünüz. Bunun altını
kurcaladığınızda kişisel bir kaygıya dayandığını anlarsınız ve duyarlığın gerçek
olmadığını fark edersiniz. Bazı sanatçılarda ise toplumsal sorunlardan sanatsal
sorunlara kadar uzanan geniş bir duyarlık görürsünüz. Bu tip sanatçıların
duyarlığı gerçek bir duyarlıktır ve bencillik, kişisellik barındırmaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Betimlemeye
B) Öykülemeye
C) Karşılaştırmaya
D) Tanık göstermeye
E) Tanımlamaya
15.
Romancılarımız yıllar boyunca bize, Meşrutiyet devrinin Batı tipi konaklarında
oturan, alafrangaya ilgi duyan paşa hanımlarından başlayıp, uzun soluklu
bunalımlar içinde bunaldıkça bunalan feminist eğilimlere kadar uzanan geniş
yelpaze içindeki Türk kadınından birçok romanda söz ettiler. Devlet Ana'dan
Huzur'a, Yılanların Öcü'nden Sinekli Bakkal'a, Orda Kimse Var mı dizisinden
Fatih Harbiye’ye, Dersaadet'te Sabah Ezanları'ndan Hıçkırık'a kadar.
Bu parçada yazar düşüncesini kanıtlamak için aşağıdakilerin hangisine
başvurmuştur?
A) Tanık göstermeye
B) Örneklemeye
C) Karşılaştırmaya
D) Soyutlamaya
E) Benzetmeye
16.
Haşmetli ve yalçın uçurumların eteğinde beyazdan öfkelerle köpürüp yüksek
köprüleri tınmadan geçen, yüksek yaylaların gözünü kamaştıran şimşeklerin yanık
kokusunu düzlüklerde derviş gibi demlenerek efillenen sazlıklara taşıyan sular…
Düzde toprak barışığı, gölde rüzgâr kırışığı, çavlanda heyecan sarhoşu sular…
Bereketin atardamarı, yayla balıklarının evi, dağların denize ülfeti sular…
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İnsana özgü
nitelikleri doğaya aktarma
B) Benzetmelerden
yararlanma
C) Karşıtlıklardan
yararlanma
D) Eksiltili cümlelere
yer verme
E) Anlatımda nesnel
davranma
17.
Nietzsche ile Namık Kemal miladi takvimin aynı yıllarını paylaşmış iki insandır.
Hatta Namık Kemal, Nietzsche'den dört yıl önce doğmuştur. Nietzsche metafizik
buhranlarla yüreğinin kandilini durmadan parlatırken, Namık Kemal, anlık
heyecanlarla yüzeyde kalmıştır. Biri içten içe olgunlaşıp bir fikir meşâlesi,
ruhunda depreşen muhalifliğini derinlemesine kurcalayan bir filozof olmuştur.
Diğeri yanıp sönen, içinde olma ve olgunlaşma yokken dışı oldurma ve
olgunlaştırmaya kalkan bir ses olmuştur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Karşılaştırma
B) Örnekleme
C) Öyküleme
D) Açıklama
E) Tartışma
18.
Şiir, insanın yüreğinde kopan fırtınaların ahenkli bir biçimde söze dökülmüş
şeklidir. Bu "ahenk" sözü sizi yanıltmasın. Dize sonlarındaki ses benzerliği
demek olan ahenkten daha geniş bir anlamda kullanıyorum onu. Buradaki "ahenk"
söz konusu fırtınaların özlü dizeler halinde ve insanın kulağına hoş gelecek
şekilde zaman zaman birbirini çağrıştıran seslerle, zaman zaman birbirini
çağrıştıran sözcüklerle kurulan genel bir musikidir.
Bu parçanın anlatımında yazar, aşağıdakilerin hangisinden yararlanmıştır?
A) Betimleme
B) Öyküleme
C) Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Tanımlama
19.
İnsanın tarımı öğrenmesi hayatında, içinde yaşadığı toplumda ve bütün düzende
köklü değişikliklere yol açmıştır. Paylaşım kargaşası tarımı öğrenmekle
başlamıştır. Bu, insanlar arasındaki ilişkilerin bozulmasına, insanoğlunun kötü
yanlarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Doğulu ünlü bir sosyolog "Tarım
devrimiyle ortaya güçlü ve kötü bir insan çıktı." demekten kendini alamamıştır.
Bu tarımla başlayan paylaşım ve kazanma kavgası sanayileşmeye doğru sosyoloğun
haklılığını iyiden iyiye kanıtlamıştır.
Bu parçada yazar düşüncesini geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine
başvurmuştur?
A) Tartışmaya
B) Örneklemeye
C) Karşılaştırmaya
D) Tanık göstermeye
E) Tanımlamaya
20.
Selçuklu mimarisinde binanın sağlamlığı, dayanıklılığı önemliydi. Duvar ve kubbe
sisteminde estetiğe pek önem verilmezdi. Estetik süslemede, kitabelerde ve iç
düzenlemesinde önemliydi. Osmanlı mimarisinde estetik oldukça ön
plana çıktı. Duvarların, kubbelerin, kulelerin, minarelerin sağlamlığı kadar
estetiğine de önem verildi. Kitabelerde ve iç süslemelerde ise daha da ileri
gidildi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Karşılaştırmaya
B) Betimlemeye
C) Öykülemeye
D) Tanık göstermeye
E) Örneklemeye
21.
Göçebeler aynı ülke sınırları içinde yerleşik bir düzene geçmemiş olan
insanlardır. Yerleşiklerin, çeşitli sebeplerle bunların dönüp dolaşmasından
rahatsız oldukları ve bunlara yerleşmelerini buyurdukları gözlemlenir. Göçmenlik
ise daha farklı ve geniş bir durumdur. Tabii her şeye rağmen göçebelik,
göçmenlikten daha az üzüntü doğuran bir olgudur.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama
B) Betimleme
C) Karşılaştırma
D) Öyküleme
E) Tanık Gösterme
22.
Sende anlaşılmaz bir saplantı var. Bir şair, yapıtında kendini sergilerse, iç
dünyası, çevresi, ilişkileriyle kendini şiirine koyarsa, biçimsel kaygılarını
geriye iter diye düşünüyorsun. Bu çok yanlış. Tersine şairin biçimsel kaygıları
dengelenir, gereksiz oyunlara sapıp yozlaşması önlenir.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden en çok hangisine
başvurulmuştur?
A) Öyküleme
B) Betimleme
C) Tartışma
D) Karşılaştırma
E) Tanık Gösterme
23.
Sokaktan bir asfalt delme makinesinin dayanılmaz gürültüsü geliyor. Matkabının
asfaltı parçaladığı gibi, gürültüsü de sabırlı sessizliği paramparça ediyor. Her
şey hızla değişiyorken yeni durumlara iyi kötü ayak uydurmaya çalışıyor olsam da
biraz geride kalıyorum. Hayata karşı gerektiği kadar tutumlu davranamadığını!,
bir zaman karar kılıp bir yere ait olmadığımı, giriştiğim işlerin sonunu önceden
hesaplama yetimin pek gelişmemiş olduğunu ve önceliklerimin değişip durduğunu
biliyorum.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Duyguları yansıtma
B) Benzetmeye başvurma
C) İşitsel öğelerden
yararlanma
D) Kişileştirmeden
yararlanma
E) Örneklerden
yararlanma
24.
Sanatların kendilerine özgü nitelikleri var. Sanatçılar o niteliklerin dışına
taşamazlar. Mimarlık müziğin yaptığını yapamaz, müzik de mimarlığın yaptığını
yapamaz. Sanatların çakışan ortak alanları bulunabilir ama çakışmayan
alanlarıdır asıl niteliklerini belirleyen. Müzik sizin için dünyanın en büyük
sanatı olabilir ama müziğin içine girip oturamazsınız. Ondan böyle bir şey de
beklemezsiniz zaten.
Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden en çok hangisine
başvurulmuştur?
A) Tanık Gösterme
B) Karşılaştırma
C) Öyküleme
D) Betimleme
E) Tartışma
25.
Çalışırken üstüne giydiği her yanı yağ lekeleriyle dolu beyaz gömleği,
yorgunluktan kanlanmış gözleri, dağınık saçları ve üstüne sinen tuhaf mum
kokusuyla, içinde binlerce mumun yandığı ateş sarayını terk edip çıktı. O
çıktıktan sonra bütün mumlar birkaç dakika arayla sönmeye başladılar. Bahçenin
ortasındaki o ışık küresi hızla soluklaşarak söndü.
Bu paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Betimleme –
Karşılaştırma
B) Öyküleme – Betimleme
C) Tanık Gösterme –
Açıklama
D) Örnekleme – Öyküleme
E) Betimleme – Tartışma
26.
Henüz her şey yolundayken bedenim bana ya-bancılaşmaya başlamışken daha, bütün
tanışmalardan, başlangıç ve bitişlerden, sevecenlik, aşağılanma, ayrılık ya da
gidiş dönüşlerden, büyük bunalımlar ve şaşkın, yaralı dolaşmalardan sonra bir
gün acı çekmekten bıkmış olduğumu düşünüp düz bir çizgiyi özledim. Yatağında
uslu bir su gibi akmaya özendim. Yorgunluk belki. Güvenli bir limanda bir
solukluk dinlenme. Çiçek yetiştirme, kedi besleme dönemi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?
A) Duyguları yansıtmaya
B) Benzetme yapmaya
C) Betimleyici anlatıma
D) Görsel öğelere
ağırlık vermeye
E) Birinci kişinin
ağzından anlatmaya
CEVAP ANAHTARI
1-C 2-A 3-E 4-B 5-D 6-B 7-D
8-D 9-B 10-A 11-E 12-C 13-D 14-C
15-B
16-E 17-A 18-E 19-D 20-A 21-C
22-C
23-E 24-E 25-B 26-D
Diğer Türkçe Notları, Testleri ve Videoları için Tıklayınız