Türkçe Paragraf Soruları Test 2
Bu testimizde kısa paragraf soruları, paragraf soruları ve çözümleri, paragraf soruları kpss, paragraf test çöz, paragraf ile ilgili test indir gibi konuları ele alacağız.
1.
Ben henüz büyük kentin yazın egzoz, kışın kalorifer dumanı kokan havasından,
lağım kokan deniz kıyılarından, trafik sıkışıklığı içindeki sokaklardan; büyük
kentin hepsi birbirinden hırçın, yırtıcı, hırslı, sabırsız, hoyrat insanlarından
kopamayacak durumda olduğum için – olsa olsa —-
Yukarıdaki parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz?
A) romantik bir çevreci
olabilirim.
B) düşünce plânında
çevreci olabilirim.
C) çevreciliğe
düşüncelerimle katılabilirim.
D) çevreciliği ancak
gönlümle destekleyebilirim.
E) bütün varlığımla
çevrecilere katılabilirim.
2.
Kentlerde tek başına yaşayan dostlarım, yalnız bir lokomotifin manevra rahatlığı
ile doğaya dönme kararını biraz daha kolay, başka insanlardan sorumlu olanlarsa
daha güç alabildiler. Emekli olmaları, zaten bir şeylerden kopmuş olmaları da bu
kararı kolaylaştıran öğeler oldu. Bense…
Yukarıdaki parça aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez?
A) henüz büyük kentin
içinde kalmak zorundayım.
B) böyle bir kararı
alabilecek durumda değilim.
C) kırsal kesimde
yaşamaya cesaret edebiliyorum.
D) henüz emekliliği bile
düşünmüyorum.
E) o kadar kolay karar
verebilecek durumda değilim.
3.
Maragaret adası sekiz köprü ile birbirine bağlanan Tuna’nın en kuzey ucundaki
bir huzur ve şiir ülkesidir. On yıl önce bu yeşil adanın görkemli ve güngörmüş
ağaçlarına, çimlerine, sabunla yıkanmış gibi tertemiz çakıl taşlı yollarına ve o
yolların kenarına yerleştirilmiş düşünür, müzisyen, ressam, yazar heykellerine
bakarken, neden biz de
Fenerbahçe’yi bir hale
yola koymayız —-, diye düşünmüştüm.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) neden orasını böyle
bir huzur ve vefa cenneti haline getirmeyiz
B) onların yaptığı gibi
güzel bir dinlenme alanı yapmayız
C) sanatçıların
heykelleriyle süsleyerek seçkin bir park haline getirmeyiz
D) doğal güzelliklerini
koruyarak, insanların rahat dolaşabileceği bir mekân haline dönüştürmeyiz
E) o alana da yeni ve
görkemli binalar yapmayı düşünmeyiz
4.
(I) Orhan Kemal sık sık gazeteye uğruyordu. (II) Orhan o yılarda çok güç
koşullar altında kıt kanaat geçiniyordu. (III) Her şeye rağmen yalnız
yazılarıyla geçimini sağlamaya niyet etmişti. (IV) Romanları çok tutuyor ve çok
satıyordu. (V) Ama bu hiç de kolay bir iş değildi. (VI) Çünkü gazeteler Orhan
Kemal’den yazı ve roman almaya korkuyorlardı.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, düşüncenin akışını
bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
5.
(I) Güncel olaylarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, arzularımız kısaca
yaşantımızın tümü, karikatür sanatı ile bizlere yansımaktadır. (II) Karikatür,
kimi zaman gülmece ile, kimi zaman da düşünsel, çizgisel eleştiri olarak
çıkmaktadır karşımıza. (III) Karikatürist, son yapıtında düşünce üretme, özgür
düşünceye, daha güzeli ve doğruyu aramaya önem vermiştir. (IV) Karikatür genelde
bir gülmece sanatı olarak bilinir fakat bunun yanında düşündürür de. (V)
Toplumdaki her türlü olayı, davranışları mizahi yolla anlatır, eleştirir ve
toplumu yönlendirir. (VI) Aynı zamanda evrensel bir dil olma özelliğine de
sahiptir karikatür.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını
bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
6.
(I) Kendisini yazdıracak olan şeyi bulduktan sonra, birbiriyle iç içe geçen, iki
sorun yaşıyorum: (II) Birincisi ilk cümlesi, diğeri bu öyküyü kim anlatacak?
(III) Yazar mı, tanık olan mı, yaşayan mı? (IV) Genellikle birinci tekil kişi
ağzından anlatmayı tercih ediyorum. (V) Yazdıklarıma asla acımıyorum. (VI) Bu
yüzden bir yazı için yüzlerce sayfa yazsam da, geriye kalan pek az sayfa oluyor.
(VII) Benim için yazının ilk yazılışı bir işkence, son yazılışı ise gerçek bir
hazdır.
Yukarıdaki parçayı iki paragrafa ayırmak gerekirse, ikinci paragraf numaralanmış
cümlelerin hangisiyle başlar?
A) III.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII.
7.
(I) Fobi (phobie) sözcüğü bundan tam üç yüzyıl önce kullanılmış. (II) Korku,
kaçış, dehşet, panik anlamına gelen bu kavram, bir varlığa, faaliyete ya da
duruma karşı duyulan mantıksız ve sürekli korkuyu tanımlıyor. (III) Bunalımı
endişeden ayıran önemli özelliklerden biri ortada “mantıksız” bir korkunun
bulunması. (IV) Ancak, mantıksız olan bir şeyin “nedensiz” olması gerekmiyor.
(V) Endişeler, çoğunlukla hoş olmayan deneyimlerin sonucunda ortaya çıkıyor.
(VI) Kimi kez nedeni ortalarda gözükmüyor. (VII) Endişe olarak adlandırılan
“sürekli korku” cahilliğin de sonucu sayılmıyor. (VIII) Çünkü genellikle
endişeliler, korkularının gerçekle hiç ilgisi olmadığını biliyorlar.
Yukarıdaki parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf kaçıncı
cümleyle başlar?
A) III.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII.
8.
I. Onlar tarafından
sevilmek istiyorsanız onlar kadar değişken olacaksınız.
II. Hem çocukları
olacaksınız, hem babalan.
III. Ve onlar sizi
hiçbir zaman tarif edemeyecek.
IV. Hem dostları
olacaksınız, hem düşmanları.
V. İnsanla zaman
arasındaki mesafe azalıyor.
Yukarıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın ilk cümlesi olabilecek
niteliktedir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9.
Geçmiş, almış başını gitmiş; şimdiki zaman geçip gitmekte, ama gelecek, sonsuz
bir genişlik ve derinlikle doludur. Davranışlarımızı düne, bugüne göre değil,
yarına, yarınlara göre düzenlemek zorundayız. Yaşadığımız günlerin ardında, yeni
başka günler var. Dünün, bugünün değil, yarının insanı olabilmektir önemli olan.
Çünkü geleceğin süresi uzundur.
Yukarıdaki paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geçmiş zamanın insan
üzerindeki etkisi
B) İnsanın bugüne
bakarak geleceğini belirlemesi
C) İnsanın yaşamını
gelecek zamana göre düzenlemesi
D) İnsanın, içinde
yaşadığı zamanı doğru değerlendirmesi
E) İnsanın geçmiş,
şimdiki ve gelecek zamanı algılayabilmesi
10.
Orta boylu, ama yakışıklı endamı, parlak sarı saçları, gür kaşları, iki omzunun
ortasında benzersiz bir güven ve dinamizmle dimdik taşıdığı vakur başı, insanı
delip geçer hissi veren mavi bakışları, hiçbir kadını, hiçbir genç kızı, ilgisiz
bırakmayacak dış nitelikleriydi.
Yukarıdaki paragraf aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir?
A) Buna karşılık, iç
nitelikleri de dış niteliklerini aratmayacak kadar zengindi.
B) Bütün
davranışlarından zeki bir insan olduğu anlaşılıyordu.
C) Bir dâhiye yakışacak
nitelikte eylemlerin adamı olduğu belliydi.
D) Tavır ve
davranışlarıyla karşısındaki insanı çok çabuk etkiliyordu.
E) Ses tonu da onun iç
derinliğini yansıtıyordu.
11.
(I) Toplumda yaşayan insan, zihnindeki düşünceye uygun kelimeyi bulmak zorunda.
(III) Herkes gereksinimlerinin türüne ve olanaklarının genişliğine göre bunu
gerçekleştirmeye çalışır. (III) Bazen kelime aranmadan bulunur ve kendiliğinden
cümle içindeki yerini alır. (IV) Bir çırpıda aydınlatıverir düşünceyi. (V) Pırıl
pırıldır artık düşünce. (VI) Sanatçı da halktan adam da aynı zevkle ürperir bu
olay karşısında. (VII) Çünkü kelime düşüncenin kapsadığı ya da değindiği her
şeye ortaktır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi ana düşünce cümlesi olmaya
en uygundur?
A) III.
B) IV.
C) V.
D) VI.
E) VII.
12.
(I) Cahit Sıtkı Tarancı, hayata bakışını, duygularını, hüzün ve hayal
kırıklıklarını eserlerine açık bir şekilde yansıtan edebiyatçıların başında
gelmektedir. (II) Dolayısıyla onun hikâyelerini, şiirlerinden ayrı tutarak tam
anlamıyla değerlendirmenin mümkün olmadığı kanaatindeyiz. (III) Ayrıca şiir ve
hikâyeleri arasında birçok açıdan benzerlikler de bulunmaktadır. (IV)
Edebiyatımızda ölüm ve yalnızlık denince ilk aklımıza gelen şairler arasında
bulunan Tarancı’nın şiirlerinin merkezinde insan bulunmaktadır. (VI) O daha çok
insanın iç âleminde kopan fırtınalara, bunların dışa yansımalarına yönelir. (VI)
Onda insan sevgisi, dostluk, hatıralar, aşk ve tabiat vazgeçilmez terimlerin
başında gelir.
Yukarıdaki parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf kaçıncı
cümleyle başlar?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
13.
İnsanımız kendi kafasıyla düşünmeyi öğrenememiştir, bunu ona öğretmemişlerdir.
Hep o kafadan korkulmuştur. Bu düşüncenin gücünden ürkenler bulunmuştur.
Okuyandan, yazandan uzak tutmak istemişlerdir toplumu. Kendi kafa
donmuşluklarını halkta da görmek istemişlerdir.
Yukarıdaki parça aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz?
A) Ne yazık ki, halkımız
da bu çirkin oyuna gelmiştir.
B) Halkımız da zaman
zaman, kendi kafasıyla düşünemeyenlerin tuzağına düşmüştür.
C) Ama halkımız, tarihi
birikimiyle bu yanlışa düşmemiştir.
D) Fakat halkımız,
sağlıklı bir içgüdüyle buna karşı durmuştur.
E) Halkımız onların
etkisinden kurtulmak için kimi zaman uzun yıllarını vermiştir.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilecek
niteliktedir?
A) Zamanlama yaşamımızın
hemen her yönü için çok önemlidir.
B) Onların hedef ve
arzularını ortaya çıkarmanız çok önemlidir.
C) Bu, kişinin zaman ve
enerjisinin harika bir kullanımıdır.
D) Görülebilmeleri
zordur; güçlü bir hayal gücünü gerektirebilir.
E) Kitabın temel mesajı
sadece bunları içermiyor.
15.
Jürilerde Kemal Tahir’in işi daha zordu. Çünkü yarışmaya kırk öykü katılıyor,
bir tanesini seçiyor. Haber aldım ki, benim öykümü seçmiş. Ondan sonra da demiş
ki : “Bu genç eğer istanbul’da oturuyorsa, onu bulup bana getirin.” —- Bana ilk
sorduğu soru şu oldu : “Sizi tanımak istememin sebebi şudur; bu dili nereden
getiriyorsun?” Ben bu soruyu nasıl cevapladığımı şimdi hatırlamıyorum.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse,
yazarın, eylemi “korku ve heyecanla” yaptığı vurgulanmış olur?
A) Sevinçten uçarak
gittim ben de.
B) Ben de eteklerim zil
çalarak gittim.
C) Ben de elim ayağım
titreyerek gittim.
D) Bende ağzım
kulaklarımda gittim yanına.
E) Bunu duyunca çok
heyecanlanmıştım.
16.
Chenier bilimle şiiri birleştirmek istiyordu. Bu amaçla dünyanın ve insanın
yaradılışını konu alan bir “Hermes”; dünya coğrafyasını ve tarihini kapsayan bir
“Amerique” yazmak istiyordu. Tiyatro sevdalısıydı. Yunan tiyatrosuyla
Shakespeare tiyatrosunu bütünleyecek bir tragedya, Aristophanes geleneğine uygun
bir komedya yaratmak düşlerinin bir parçasıydı. Tüm bunlar 32 yıllık bir ömre
sığabilir miydi?
Yukarıdaki paragrafta anlatılan kişinin en temel niteliği aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dünyanın ve insanın
yaradılışını konu alan bir eser yazmak istemesi
B) Büyük eserler yazmayı
düşünmesi ama bunları gerçekleştirememesi
C) Eski Yunan
tiyatrosuyla Shakespeare tiyatrosundan hareketle tragedya yazmak istemesi
D) Aristophanes
geleneğine uyarak bir komedya yazmak istemesi
E) Şiirle bilimi
birleştirmek gibi bir düşüncesinin olması
17.
Şair evrensel bir insandır. Bir insanın yüreğini kabartan bütün duygular; insan
doğasının her koşul içinde duyduğu ve ortaya koyabildiği bütün şeyler, ölümlü
bir insanoğlu gönlünde yer etmiş olan ve oluşup duran bütün izlenimler onun
alanıdır. Bundan ötürü şair basitliği de, üstün duyguları da anlatır. Trajediler
ya da komediler yazar. Yatkınlığına ya da ruhsal durumuna göre soylu ya da
bayağı duyguları dile getirebilir. Çünkü şair…
Yukarıdaki parça anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) insanlığın aynasıdır
ve insanlığın ne hissettiğini aslına uygun bir biçimde gösterir insanlığa.
B) insanların
duygularına canlı bir anlatım kazandırmak için şiir yazmayı seçmiştir.
C) lirik şiirle
insanlığın en iç varlığını anlatmaya çalışır.
D) şiirlerinde kendi
duygu ve düşüncelerini, yaşadıklarını anlatmak zorundadır.
E) sadece belli bir
ahlak çerçevesinde, soylu duygularla insanlığı anlatan kişidir.
18.
Televizyonda gördüğümüz Kung-Fu figürü, Uzak Doğu bilgeliğinin ürünü,
alçakgönüllü ama sürekli bir dengenin örneğidir. Bir lokma bir hırka ile
yetinen, bağıntısız, bağlantısız, insanlara sevecen gözlerle bakan, düşmanlarına
ve kötü kişilere kin tutmadan karşı koyan, onlarla kan dökmeden savaşan;
iyiliğine karşılık beklemeden başka bir köye giden bir ermiştir. Ne var ki,
Kung-Fu’nun hocasından öğrenip benimsediği bireysel mutluluk ne kadar yüce
olursa olsun, —-, yine de eksiktir.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi
uygun değildir?
A) ne kadar kolay elde
edilirse edilsin
B) insanı ne kadar
erdemli yaparsa yapsın
C) insana ne kadar iyi
değerler kazandırırsa kazandırsın
D) insan yüreğini ne
kadar olgunlaştırırsa olgunlaşırsın
E) insanı diğer
insanlardan ne kadar üstün duruma getirirse getirsin
19.
- Refik Halit, yalnız
Türk edebiyatında değil, Rus ve Amerikan edebiyatından sonra, hikâyecilikte
dünya ölçüsünde ön plânda yer alacak bir yazarımızdır.
- Refik Halit’in sıcak
bir dille yazılan Memleket Hikâyeleri, Türk edebiyatında Anadolu’nun ilk
gerçekçi hikâyeleridir.
- Refik Halit’in
Memleket Hikâyeleri, Anadolu’nun acı ve tatlı gerçeklerine büyülü bir sanat
gücüyle parmak basan ilk hikâyelerimizdendir.
- Refik Halit, bütün bir
devrin edebiyatını şahlandıran bir yazardır.
Yukarıdaki cümlelerde, anlatılan yazar ve eserinin aşağıdaki özelliklerinden
hangisinin üzerinde durulmamıştır?
A) Yazarın dünya
ölçeğinde bir hikâyeci olduğu
B) Anadolu’yu anlatan
ilk gerçek öyküler olduğu
C) Anadolu’yu olumlu ve
olumsuz yönleriyle anlatmış olduğu
D) Döneminde dünya
çapında yaygın olan görüşleri topluma anlatmış olduğu
E) Dönemini ayağa
kaldıran güçlü bir yazar olduğu
20.
Bahçenin yalnızca ön duvarı kendilerine aittir. Öteki duvarlar komşuların
duvarlarıydı. Evin karşı tarafındaki duvarlar alçaktı, kimi zaman komşular dama
çıktıklarında, oradan onunla çene çalmak isterlerdi, —- Ona göre bu tür işlerin
kendine özgü törenselliğine uymak gerekirdi. Daha parmak kadar çocukkenden beri,
bu işlerden hoşlanmazdı.
Yukarıdaki parçada, boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi
uygun değildir?
A) ama o böylesi
tavırlara asla izin vermek istemezdi.
B) ama o böyle
hareketleri hiç hoş karşılamazdı.
C) ama o böyle durumlara
bayılır, bol bol konuşurdu.
D) ama o bunu sezdiği
için hemen eve girerdi.
E) ama o komşularının
bunu niçin yaptıklarına bir anlam veremezdi.
21.
Her ne kadar Mesut insanlar Fotoğrafhanesi ve Değişen İstanbul’u hikâye
çerçevesinde ele almaya çalıştıksa da, çocukluk ve ilk gençlik anılarını
anlattığı bu yazılara klâsik anlamda —- İçlerinden birçoğu, anı kitabından
alınmış bölümler şeklinde görünüyor.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) hikâye demek pek
mümkün görünmüyor.
B) hikâyenin sınırları
içinde kalmıştır denilebilir.
C) hikâyenin
olanaklarından yararlanılmıştır.
D) hikâye demek de
mümkündür.
E) hikâye sayılabilir.
22.
- Yazmak, hayatta
karşılığı olanları aramak, göstermek, anlamlandırmaktır.
- Öykünün benim için,
asıl çıkış noktası hayattır.
-
Yaşadığımın/yaşadıklarımızın içinde olanı düşünür, düşler, tasarlar ve yazarım.
- Her yazı hayattaki bir
engelin aşılması, ayıklamaların yapılması, hayat çıtasının yükseltilmesidir.
“Yazı”yı bu cümlelerdeki gibi anlayan bir yazar için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Yazı çalışmalarının
özünü hayattan alan biridir.
B) Yazı çalışmalarında
gerçekçi bir yazardır.
C) Yazı çalışmalarında
deneyimlerinden de yararlanan biridir.
D) Yazı çalışmalarında
belirli bir yararı gözeten biridir.
E) Yazı çalışmalarında
geçmiş – şimdi ve gelecek arasında iletişim kurmaya çalışan biridir.
CEVAP ANAHTARI
1-E 2-C 3-E 4-C 5-B 6-C
7-A 8-E 9-C 10-A 11-E 12-C
13-E
14-A 15-C 16-B 17-A 18-A
19-D 20-C 21-A 22-E
Diğer Türkçe Notları, Testleri ve Videoları için Tıklayınız